Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2017/5986 E. 2018/16233 K. 24.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/5986
KARAR NO : 2018/16233
KARAR TARİHİ : 24.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
Dairemizin bozma kararı üzerine, yargılama konusu suçun 6763 sayılı Kanun ile uzlaşma kapsamına alınması sebebiyle mahkemece dosyanın uzlaşma işlemlerinin yapılması için uzlaştırma bürosuna gönderildiği, uzlaştırmacı tarafından her ne kadar mağdur edimsiz olarak uzlaşmayı kabul etmiş olmasına rağmen, sanığın bilinen son adresine çıkarılan tebligatın taşındığından bahisle iade edildiğinden uzlaştırma yapılamadığına dair 24.04.2017 tarihli rapor düzenlenerek dosyanın mahkemeye iade edildiği ve mahkemece uzlaşma sağlanamadığından bahisle sanığın cezalandırılmasına karar verilmiş ise de;
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. maddesinin, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun’un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata, Tebligat Kanunu’nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkânsızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilerek, sanığın UYAP’tan yapılan sorgulamada tespit edilebilen MERNİS adresine uzlaşma teklif formunu içeren davetiyenin 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olarak uzlaştırma bürosunca yeniden yapılması gerektiği gözetilmeden yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 24.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.