Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2017/4152 E. 2017/9734 K. 10.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/4152
KARAR NO : 2017/9734
KARAR TARİHİ : 10.10.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, Pasaport Kanunu’na Muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet, idari para cezası

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
I- Sanık hakkında Pasaport Kanunu’na Muhalefet nedeniyle kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Kabahat niteliğindeki eylemden kaynaklanan idari yaptırıma dair hükmün, 5326 sayılı Kanun’un 29. maddesi uyarınca itiraza tabi olduğundan, sanığın istemi itiraz niteliğinde kabul edilerek, itirazın merciince incelenmesi için dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
II- Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Dosya kapsamına göre diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Sanığın açık kimlik bilgileri tam olarak belirlenmeden, nüfus kaydı için yazılan yazının akıbeti beklenmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 2012/13-194 E-2012/243 K sayılı kararında da belirtildiği üzere, somut olayda her ne kadar müşteki suça konu anahtarı başlangıçta özgür iradesiyle sanığa teslim etmiş ise de; bu iradenin sanığın müştekiye ait araçtan kişisel eşyasını alması anına kadar geçerli olacağı, bu bağlamda sanık ile müşteki arasında arabanın teslimine ilişkin hukuksal anlamda bir zilyetliğin devrinden söz edilemeyeceği gözetildiğinde bu aşamadan itibaren aracın anahtarını haksız olarak elinde bulundurduğunun kabulü gerektiğinden sanığın üzerine atılı suçun 5237 sayılı TCK.nun 142/2-d maddesinde düzenlenen haksız yere elde bulundurulan anahtarla hırsızlık kapsamında değerlendirilmesi gerekirken, aynı Yasa’nın 141/1 maddesi gereğince hüküm kurulması,
3-Kolluk görevlilerince 30.01.2009 tarihinde düzenlenen tutanak içeriğine göre şüphe üzerine sanığın yanına gidildiğinde Iraktan geldiğini, Mardin iline katılanın ticari taksisi ile geldiğini, pasaportunun olmaması nedeniyle otele kayıt yaptıramaması üzerine şikayetçiye ait araba anahtarını alarak arabayı götürdüğünü beyan ederek suça konu arabanın nerede olduğunu kolluk kuvvetlerine gösterip dikiz aynaları kırık vaziyette katılana teslimini sağladığının anlaşılması karşısında soruşturma evresinde gerçekleşen kısmi iadeye rızası bulunup bulunmadığı katılandan sorularak sonucuna göre TCK’nın 168/1-4. maddesinin sanık hakkında uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
4- Sanık hakkında hırsızlık suçu nedeniyle hüküm kurulurken eylemine uyan 141/1 maddeleri uyarınca belirlenen 1 yıl hapis cezasından, aynı Yasa’nın 143. maddesi uyarınca 1/6 oranında artırım yapılırken, hesap hatası sonucu 1 yıl 2 ay yerine 1 yıl 2 ay 6 gün hapis cezasına ve devamında aynı Kanun’un 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapıldığı sırada doğru hesaplama yapılarak 11 ay 20 gün hapis cezasına karar verildiği ancak aynı Yasa’nın 50. maddesi uyarınca 62. maddeleri uyarınca belirlenen 11 ay 20 gün hapis cezasının günlüğü 20 TL den paraya çevrilmesi sırasında hesap hatası sonucu 7000 TL yerine, 7300 TL adli para cezasına, hükmedilmek suretiyle fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 10.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.