YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/2763
KARAR NO : 2017/5292
KARAR TARİHİ : 09.05.2017
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suça sürüklenen çocuk hakkında mahkemece 24/09/2010 tarih ve 2009/116 esas, 2010/552 karar sayılı ilam ile hırsızlık suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın kesinleştiği 25/10/2010 tarihinden itibaren 3 yıllık denetim süresi içerisinde 11/07/2012 tarihinde işlediği kasıtlı suç nedeniyle bildirim yapılan Edremit 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/690 Esas, 2013//294 Karar sayılı mahkumiyetine konu suçun 5237 sayılı TCK’nın 141/1. maddesinde tanımlanan hırsızlık suçuna ait olduğu ve CMK’nın 253. maddesinde 6763 sayılı Kanunla yapılan değişiklik ile uzlaştırma kapsamına alındığının anlaşıldığı, ancak suça sürüklenen çocuğun UYAP’tan alınan adli sicil kaydına göre, 3 yıllık denetim süresi içinde işlediği ve hükmün açıklanmasını gerektiren başka kasıtlı suçtan kesinleşen mahkumiyetlerinin bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Suç tarihinde etrafı tel örgü ile çevrili yeni adliye binası bahçesinin arka kısmındaki yeni adliye inşaatını yapan firmaya ait inşaat iskele demirlerinin çalınması şeklindeki eylemin, TCK’nın 142/1-e maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden aynı Kanun’un 141. maddesine göre uygulama yapılması, yine suça konu inşaat demirlerinin adresi belirtilerek inşaat alanından çalındığının isimsiz bir ihbarla bildirilmesi üzerine önce kolluk görevlilerince olay yerine gidilerek olay yerine bakıldığı sonrasında çalınan demirlerin satılacağı düşüncesiyle hurdacıların araştırılması sırasında suç konusu demirlerle suça sürüklenen çocuğun yakalanması ve sözlü olarak aldığı yeri söylemesi nedeniyle yer gösterme söz konusu olmayıp ihbarda suçun işlendiği yerin söylenmiş olduğu nazara alındığında TCK’nın 168. maddesinin uygulama koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından, hüküm kurulurken cezadan indirim yapılmasını gerektiren şahsi sebeplere ilişkin TCK’nın 168. maddesinin, yaş küçüklüğü nedeniyle cezadan indirim yapılmasına ilişkin aynı Kanun’un 31/3. maddesinden sonra uygulanması gerektiği gözetilmeyerek TCK’nın 61.maddesine aykırı davranılması sonuç ceza değişmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan duruşmaya toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 09/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.