Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2017/1677 E. 2017/2957 K. 15.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/1677
KARAR NO : 2017/2957
KARAR TARİHİ : 15.03.2017

Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan sanık …’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 165/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının infazı tamamlanıncaya kadar anılan Kanun’un 53/1-a-b-d-e maddesindeki haklardan, koşullu salıverilinceye kadar ise aynı Kanun’un 53/1-c maddesindeki haklardan yoksun bırakılmasına, cezasının aynı Kanun’un 58/1-2-6. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair … 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/05/2012 tarihli ve 2011/309 esas, 2012/659 sayılı karar aleyhine … Bakanlığınca verilen 05.01.2017 gün ve 4888-2015 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 16.01.2017 gün ve 2017/2372 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
1- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 53/2. maddesinde yer alan “Kişi, işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamaz.” ve 3. fıkrasındaki “Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz.” şeklindeki düzenlemeler karşısında, anılan maddenin 1-c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıvermeden sonra uygulanamayacağı, kendi alt soyu dışındaki kişiler bakımından vesayet ve kayyımlıkla ilgili hak yoksunluğu ile anılan maddenin 1. fıkrası a, b, d ve e bentlerinde yazılı hak yoksunluklarının ise cezanın infazının tamamlanmasına kadar devam edeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde,
2- Tekerrüre esas alınan İstanbul 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/407 esas, 2010/615 sayılı kararıyla sanık hakkında kurulan hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olması karşısında, tekerrüre esas alınamayacağı, ancak adli sicil kaydında yer alan İstanbul 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/02/2011 tarihinde kesinleşen 26/01/2011 tarihli ve 2011/26 esas, 2011/26 karar sayılı ilamı ile 6136 sayılı Kanun’un 13/1. maddesi gereğince tayin olunan 10 ay hapis cezasının tekerrüre esas alınması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde, isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin 24.11.2015 tarihinde, hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 – 2015/85 sayılı kararı ile iptal edilen bölümler nazara alınarak hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Tekerrüre esas alınan İstanbul 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/407 esas, 2010/615 sayılı kararıyla sanık hakkında kurulan hükmün 5271 sayılı CMK’nın 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olması karşısında, tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, (…) 31. Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen, 29.05.2012 gün ve 2011/309 E., 2012/659 K. sayılı kararın 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (d) bendinin verdiği yetkiyle; hüküm fıkrasından “İstanbul 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/407-615 sayılı ilamıyla hırsızlık suçundan neticeten on dokuz ay beş gün hapis cezasına mahkûm edildiği, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve kararın 28.10.2010 tarihinde kesinleştiği, sanığın mükerrir sayılması gerektiğine” ilişkin bölüm çıkartılarak yerine, “İstanbul 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.01.2011 gün ve 20011/26-26 sayılı 6136 SK’nun 13/1’den 10 ay hapis ve 500,00 TL adli para cezasını içeren ilamın tekerrüre esas olduğu anlaşıldığından, 5237 sayılı TCK’nın 58/6. maddesi gereğince sanığa hükmolunan cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve TCK’nın 53. maddesinin 1- c bendinde belirtilen velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca kendi alt soyu üzerindeki yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanmasına, hükmün diğer bölümlerinin aynen korunmasına, 15.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.