Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2017/106 E. 2017/1529 K. 13.02.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/106
KARAR NO : 2017/1529
KARAR TARİHİ : 13.02.2017

Hırsızlık suçundan sanık …’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 141, 143 ve 31/3. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair İstanbul 7. Çocuk Mahkemesinin 23/06/2016 tarihli ve 2015/470 esas, 2016/253 sayılı karar aleyhine … Bakanlığınca verilen 16/12/2016 gün ve 94660652-105-34-14342-2016-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 28/12/2016 gün ve 2016/400595 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamında bulunan 19/04/2014 tarihli olay tutanağı ve savcı görüşme tutanağına göre, 19/04/2014 günü saat 05:30 sıralarında Güven Timleri Şube Müdürlüğü ekiplerince yaya devriye görevinin ifa edildiği esnada bağrışma seslerinin duyulması üzerine olay yerine gidilerek olaya müdahale edildiğinin belirtilmesi karşısında, sanığın müşteki …’a karşı gerçekleştirdiği hırsızlık eylemini, bu saatte işlendiğinin kabulü gerektiği, olayın gerçekleştiği 19/04/2014 tarihinde yaz saati uygulaması nedeniyle İstanbul ilinde güneşin 06:14’de doğduğu, bu durumda sanığın eylemini gündüz sayılan zaman dilimi içerisinde gerçekleştirdiği gözetilmeden, sanığın 5237 sayılı Kanun’un 143. maddesine göre cezalandırılması yoluna gidilerek fazla ceza tayin edilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Müştekinin soruşturma aşamasındaki beyanında, arkadaşları ile eğlence yerinden 19/04/2014 günü 05.10 sıralarından ayrılıp yürüdükleri ve büfeye sigara almak için giden arkadaşlarını bekledikleri sırada suça sürüklenen çocuğun müştekinin kendisine fırlattığı çantayı çalarak kaçtığını beyan etmesi, 19/04/2014 tarihli kolluk ve savcı görüşme tutanağına göre ise; kolluğun 05.30 sıralarında bağrışma sesleri duyması üzerine olaya müdahale ettiğinin belirtilmesi karşısında, UYAP’tan alınan güneşin doğuş ve batış çizelgesine göre yaz saati uygulaması da dikkate alındığında, suç tarihinde gece vaktinin 05.14’te bittiği, müştekinin eğlence yerinden ayrıldığını belirttiği saat 05.10’dan belli bir süre sonra suça konu eylemin gerçekleştiği gözetildiğinde, suça sürüklenen çocuğun suçu gece vakti işlediğini gösteren bir delilin bulunmadığının anlaşılması karşısında, hırsızlık suçunun suça sürüklenen çocuk lehine gündüz sayılan zaman dilimi içerisinde işlendiğinin kabul edilmesi gerekmesi ve suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK’nın 143. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi nedenleriyle, (İSTANBUL) 7. Çocuk Mahkemesinden verilip kesinleşen 23/06/2016 gün ve 2015/470 E., 2016/253 K. sayılı kararın 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendi uyarınca BOZULMASINA, suça sürüklenen çocuk hakkında TCK’nın 143. maddesinin uygulanma koşullarının da oluşmadığı gözetildiğinde, 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 Sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ile uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş olup, suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 141/1. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunun uzlaştırma kapsamına alındığı nazara alınarak, uzlaştırma işlemi yapılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesinin 4. fıkrasının (b) bendi uyarınca sonraki işlemlerin mahkemece yerine getirilmesine, 13.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.