YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/9052
KARAR NO : 2018/15166
KARAR TARİHİ : 11.12.2018
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-Müştekinin soruşturma aşamasındaki 17/07/2013 tarihinde kolluk görevlilerine verdiği ilk ifadesinde sanıkların iki elinden tutarak parasını vermemesi halinde kendisini öldüreceklerini söyleyerek parasını çaldıklarını beyan ettiği, sanıklardan …’ün alınan ifadesinde olayın müştekinin belirttiği şekilde olmadığını sanıklardan …’un müştekinin yanına giderek para cüzdanı bulduğunu, içindeki paraları paylaşmak istediği sırada kendisinin gelerek para cüzdanını düşürdüğünü, para cüzdanını müştekinin ve …’un çaldığını söylemesi üzerine …’un parasını müştekiye gösterdiği, müştekinin de parasını çıkardığında …’un el çabukluğu ile müştekinin parasını aldığını beyan ettiği, sanığın savunması tekrardan müştekiye sorulduğunda ise müştekinin 06/01/2014 tarihli Cumhuriyet savcısı huzurunda verdiği ifadesinde sanıklardan …’a kendi eliyle kontrol etmesi için suça konu parayı verdiğini beyan ettiği,…’un alınan ifadesinde ise paraları paylaşmak için müşteki ile anlaştıklarını diğer sanık geldiğinde paraları sakladıkları ancak diğer sanık …’in kendisine hitaben sana güvenmiyorum camide yemin ettireceğini söylediğinde tüm paraları müştekiye verdiğini, geldiğinde paraları paylaşacaklarını bu nedenle kendisine teminat vermesini istediğinde müştekinin kendisine ait gerçek 500 TL parayı verdiğini beyan ettiğinin anlaşılması karşısında; öncelikle müşteki ve sanıkların beyanlarındaki çelişki giderilerek, sanıkların suça konu parayı müştekinin elinden çekip almak suretiyle mi yoksa müştekinin kendisinin sanıklara vererek mi aldıkları (elinden alındığının belirlenmesi halinde ne şekilde alındığı) sorulup, elinden çekip aldığının saptanması halinde eylemin TCK’nın 142/2-b maddesinde, müştekinin kendisinin sanıklara vermesi halinde ise TCK’nın 141/1. maddesinde düzenlenen suçu oluşturacağı gözetilmeden eksik araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Sanık …’un adli sicilinde tekerrüre esas alınan Niğde 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 05/09/2013 tarih ve 2012/766 Esas, 2013/377 Karar sayılı ilamın 30/10/2013 olan kesinleşme tarihinin suç tarihinden sonra olması nedeniyle tekerrüre esas alınamayacağı; ancak sanığa ait adli sicil kaydındaki 06/10/2008 tarihinde kesinleşen Kadirli 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 14/03/2007 gün ve 2007/48 Esas – 2007/82 Karar sayılı kararının tekerrüre esas alınması gerektiğinin gözetilmemesi,
3- Sanık …’ün adli sicil kaydına göre Kadirli 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 14/03/2007 gün ve 2007/48 Esas – 2007/82 Karar sayılı ilamı ile verilmiş 06/10/2008 tarihinde kesinleşen 6 yıl hapis cezasının daha ağır olması sebebiyle tekerrüre esas alınması gerekirken, Kahramanmaraş 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/12/2006 tarih 2006/74 esas 2006/526 karar sayılı 9 ay hapis cezasına ilişkin ilamın tekerrüre esas alınması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı hükümlerin BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 11/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.