YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/8146
KARAR NO : 2018/14454
KARAR TARİHİ : 29.11.2018
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 22/01/2013 tarih ve 2012/6-1431 Esas ve 2013/18 Karar sayılı kararında, hükümde sanığın mükerrir olduğunun belirtilmesinin yeterli olduğu, ayrıca tekerrüre esas alınan ilamın gösterilmesine gerek olmadığının kabul edilmesi karşısında sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesine rağmen tekerrüre esas alınan ilamın kararda gösterilmemesinin infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı bulunduğundan bozma nedeni yapılmamış, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-Şikayetçinin ikametinde meydana gelen hırsızlık olayı ile ilgili olarak; şikayetçinin oturduğu apartmana ait güvenlik kamera görüntülerinin polis memurları tarafından izlenerek düzenlenen 05/02/2012 tarihli CD İzleme ve Tespit Tutanağında ; kamera görüntüsündeki şahlardan birinin sanık olduğu görüş ve kanaatine varıldığı anlaşılmış ise de ; tutanağın teknik bilgi ve incelemeyi içermediği anlaşılması ve Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Radyo-TV ve … Şube Müdürlüğü’nün 03/07/2012 tarihinde düzenlenen raporunda, görüntü büyültme işlemi, renk ve parlaklık değerlerinin düzenlenmesi ve netleştirme işlemleri yapılarak yapılan incelemede; görüntülerdeki şahsın sanık olduğuna dair bir tespitin yapılmadığı ve ayrıca sanığın da aşamalardaki ifadesinde suçu işlemediğini savunması ve görüntülerdeki şahsın kendisinin olmadığını belirtmesi nedeniyle suçun sanık tarafından işlenip işlenmediğinin tereddüte mahal vermeyecek şekilde saptanmadığının anlaşılması karşısında; sanığın teşhise elverişli önden, profilden ve boydan çekilmiş fotoğrafları temin edildikten sonra sanık ile dosya içinde mevcut olay anını gösterir kamera görüntülerin de kaydı bulunan şahsın sanık olup olmadığının Adli Tıp Kurumu veya Kriminal Daire Başkanlığı’na gönderilip, görüntü netleştirilmesinin sağlanması ve sonucuna göre sanığın hukukî durumunun takdir ve tayini gerekirken bu yönden araştırma yapılmadan eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabule göre ;
Olay yeri kamera kayıtlarında şikayetçinin ikametinin bulunduğu apartmanının içinde 2 şahsın görüldüğünün belirtilmesi nedeniyle konut dokunulmazlığını bozma suçunun birden fazla kişiyle birlikte işlendiği anlaşılmakla, sanık hakkında konut dokunulmazlığını bozma suçundan 5237 sayılı TCK’nın 119/1-c maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi
Bozmayı gerektirmiş sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin açıklanan sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 29/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.