Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2016/6036 E. 2018/15046 K. 06.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/6036
KARAR NO : 2018/15046
KARAR TARİHİ : 06.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
I-Sanık … hakkında 03/04/2013 tarihli hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hâkimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
II-Sanıklar hakkında 11/04/2013 tarihli hırsızlık suçundan; sanıklar … ve … hakkında 03/04/2013 tarihli hırsızlık suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
1-5237 sayılı TCK’nın 35/2. maddesindeki düzenlemeye göre, suça teşebbüsten söz edebilmek için, failin kastettiği suçun icra hareketlerine başlamış olması gerekir. İcra hareketi, suçun hazırlık hareketinden farklı ve sonraki aşamasıdır. Failde suç kastı bulunsa dahi, icra hareketlerine başlanmamışsa suç oluşmayacaktır. Failin, bir suçu işlemek kastını kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya koyan hareketler, icra hareketleridir. Anılan kanun maddesinde, icra hareketlerinin başlangıcıyla ilgili olarak “doğrudan doğruya icraya başlanması” ölçütü kabul edilmiştir. Dolayısıyla, doğrudan doğruya icra hareketi niteliğinde bulunmayan hareketleri, hazırlık hareketi olarak kabul etmek gerekecektir.
Somut olayda, 11/04/2013 tarihinde, tanık …’ın 03/04/2013 tarihindeki hırsızlık olayına karışan aracın etrafta dolaştığını gördüğü, bu sırada iş yerinde bulunan tanık …’ın büfeye sanık …’ın yaklaştığını ve bira şişelerinin içeride olduğunu görünce başka yere doğru yöneldiğini fark ettiği, tanığın sanık …’ı yakaladıktan sonra yaşanan arbede sonrası sanığın kaçtığını beyan ettiğinin ve bahse konu beyanların hırsızlık suçu yönünden suçun icra hareketlerine başlandığının kabulüne yeterli olmadığının anlaşılması karşısında; açıklanan nedenlerle sanıkların icrai hareket olarak nitelendirilebilecek bir eylemleri tespit olunamadığından, sanıkların 11/04/2013 tarihli eylem bakımından unsurları oluşmayan hırsızlık suçundan beraatleri yerine yazılı şekilde cezalandırılmalarına karar verilmesi,
2-Sanıklar … ve …’nın tüm aşamalarda 03/04/2013 tarihli hırsızlık eylemini gerçekleştirmediklerini beyan etmeleri karşısında, olaya ilişkin kamera kayıtlarında bir kişinin tanık …’ı oyalarken, sanık …’ın ise biraları alıp götürdüğünün anlaşılması, yine bilirkişi raporunda, biraları alıp götüren kişinin sanık … olduğunun belirtilmesine karşın, tanığı oyalayan kişiyle ilgili bir tespite yer verilmemesi karşısında, sanıklar … ve …’in teşhise elverişli fotoğrafları usulüne uygun olarak temin edilip, gerektiğinde büyütme ve netleştirme teknikleri de kullanılmak suretiyle iş yeri kamera görüntüleri değerlendirilerek, görüntülerde tanık …’ı oyalayan kişinin sanıklar olup olmadığı veya hangisi olduğuna ilişkin atanacak teknik donanıma sahip bilirkişiden veya kriminal laboratuvardan rapor alınması ve görüntülerin duruşmada da izlenmesi; ayrıca tanık …’a 03/04/2013 tarihli olayda kendisini oyalayan kişinin sanıklardan … veya … olup olmadığına yönelik aynı duruşmada veya mümkün değilse sanıkların teşhise elverişli fotoğrafları üzerinden usulüne uygun teşhis işlemi yaptırılarak, sonucuna göre sanıklar … ve …’in hukuki durumlarının belirlenmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
3-Kabule göre de;
Sanıklar hakkında 11/04/2013 tarihli eyleme ilişkin hırsızlık suçundan hüküm kurulurken 5237 sayılı TCK’nın 141/1. maddesinden sonra teşebbüs hükümlerine ilişkin TCK’nın 35. maddesinin cezanın ağırlaştırıcı hali olan aynı Kanun’un 143/1. maddesinden önce uygulanması suretiyle TCK’nın 61/5. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle istem gibi BOZULMASINA, 06/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.