YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/5871
KARAR NO : 2018/15041
KARAR TARİHİ : 06.12.2018
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş; dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ile uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş olup, sanığın eylemine uyan TCK’nın 141/1. maddesinde düzenlenen suçun uzlaşma kapsamına alındığı nazara alınarak, uzlaştırma işlemi yapılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2-Kabule göre de;
a) Sanığın yakalandığında müştekiye ait bisikleti sattığı kişi olan …’ın ismini söyleyerek çalınan eşyanın müştekiye iadesini sağlamış ise de; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.03.2013 gün ve 2012/6-1232 Esas -2013/106 Karar sayılı kararında da açıklandığı üzere; “4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 763. maddesi uyarınca suça konu eşyayı bir üçüncü kişiye satmak suretiyle zilyetliği devreden sanığın, satıştan elde ettiği menfaati iade etmeden, üzerinde tasarruf yetkisi bulunmayan eşyayı sattığı yeri göstermesi, etkin pişmanlık olarak değerlendirilemeyeceği gibi, eşyanın satın alınan kişiden alınarak mağdura iade edilmiş olması da 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesi kapsamında sanık tarafından gerçekleştirilmiş bir iade veya tazmin olarak kabul edilemeyeceğinden, suça konu bisikletin satıldığı …’a zararının giderilip giderilmediği sorulmadan sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168. maddede düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması,
b) 5237 sayılı TCK’nun 58. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendi ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı hakkındaki Kanunun 108. maddesinin 2. fıkrasındaki düzenlemeler karşısında, ancak hapis veya adli para cezasına ilişkin geçmiş mahkumiyetlerin tekerrüre esas alınabileceği gözetilmeden, sanığın TCK’nın 50. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi gereğince ”alkol servisi yapan restoran ve barlara girmekten yasaklanmasına” dair tedbire çevrilmiş olan hapis cezasına ilişkin ilam nedeniyle cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 06/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.