YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/5830
KARAR NO : 2018/14526
KARAR TARİHİ : 29.11.2018
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
I-Sanık hakkında müştekiler … ve …’e yönelik hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanığın müşteki Hakan’ın cep telefonu ve parasını çalması sonrası, yalnızca cep telefonunun bulunduğu yeri söylemek suretiyle müştekiye iadesini sağlaması şeklinde gerçekleşen olayda, kısmi iade oluştuğu halde, müşteki Hakan’a kısmi iadeye rızasının bulunup bulunmadığı sorulmadan sanığın cezasından TCK’nın 168/1. maddesi uyarınca indirim yapılması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hâkimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
II-Sanık hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve müştekiler …, …, …, …, … ve …’e yönelik hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-Müşteki …’nin 03/07/2013 tarihli dilekçesinde zararının giderildiğini beyan etmesi ve etkin pişmanlığın kovuşturma aşamasında gerçekleşmiş olması karşısında, sanık hakkında müşteki …’ye yönelik hırsızlık suçundan hüküm kurulurken 5237 sayılı TCK’nın 168/2 maddesinin uygulanmasının gerektiği gözetilmeden, müştekinin zararının soruşturma aşamasında giderildiği gerekçesiyle sanık hakkında aynı Kanun’un 168/1. maddesine göre indirim yapılması,
2-Sanığın yakalandığında müşteki …’a ait cep telefonunu sattığı kişiyi söyleyerek çalınan eşyanın müştekiye iadesini sağlamış ise de; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.03.2013 gün ve 2012/6-1232 Esas -2013/106 Karar sayılı kararında da açıklandığı üzere; “4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 763. maddesi uyarınca suça konu eşyayı bir üçüncü kişiye satmak suretiyle zilyetliği devreden sanığın, satıştan elde ettiği menfaati iade etmeden, üzerinde tasarruf yetkisi bulunmayan eşyayı sattığı yeri göstermesi, etkin pişmanlık olarak değerlendirilemeyeceği gibi, eşyanın satın alınan kişiden alınarak mağdura iade edilmiş olması da 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesi kapsamında sanık tarafından gerçekleştirilmiş bir iade veya tazmin olarak kabul edilemeyeceğinden, suça konu telefonun satıldığı … ve …’ya zararının giderilip giderilmediği sorulmadan sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168. maddede düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması,
3-Sanığın adli sicil kaydında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararlar varsa da, atılı suçların 6545 sayılı Kanun’un 72. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 231/8. maddesinin yürürlüğe girmesinden önce işlendiği dolayısıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi için aranan 5271 sayılı CMK’nın 231/8. maddesinde belirtilen “denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez” nesnel koşulunun bulunmadığı, bu nedenle sanık hakkında 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinde belirtilen diğer koşulların oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken “sanık hakkında daha önce başka mahkemece verilmiş hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar bulunduğu, bu kararın denetim süresi içerisinde sanığın dosyadaki suçu işlediği ve 6545 sayılı yasa ile CMK 231/8 maddesine eklenen cümle gereğince yeniden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği” biçimindeki yasal olmayan ve yetersiz gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle istem gibi BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 29/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.