YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/19959
KARAR NO : 2019/897
KARAR TARİHİ : 16.01.2019
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEMYİZ EDENLER : Sanık ve müdafii
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dosya kapsamına göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
Dosya kapsamından 16/08/2008 tarihinde sanığın kullandığı araçta yapılan kontrolde, katılan kuruma ait 4.040 Kg. torbalanmış kömür ele geçirildiği, soruşturma aşamasında düzenlenen 16/08/2008 tarihli bilirkişi raporunda “incelenen kömürlerin toplama kömür olduğu” yönünde…müessesesine ait Mevkiinden topladığını, burada tarlasının… bulunduğunu”, kovuşturma aşamasındaki 20/04/2009 tarihli beyanında ise “işletmenin madenlerinden çıkan hafriyatın kendisine ait boş arsaya zaman zaman döküldüğünü, atık nitelikte olduğunu, işletme tarafından terk edildiğini düşünerek topladığını” söylediği, bunun dışında sanığın kömürleri ne şekilde temin ettiği konusunda başka bir bilginin bulunmadığı, 3213 sayılı Kanun’un 12/5. maddesine göre “…bu şekilde maden çıkartılması ve/veya sevk edilmesi Devlet malına karşı işlenmiş fiil sayılır. Bu fiili işleyenler adli takibat yapılmak üzere ilgili makamlara bildirilir.” hükmü, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 27621 sayılı, 24/06/2010 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 5995 sayılı Maden Kanunu’nda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 6. maddesiyle 3213 sayılı Maden Kanunu’nun 12. maddesi 5. fıkrasının değiştirildiği, buna göre; “Ruhsatı olmadan veya başkasına ait ruhsat alanı içerisinde üretim yapıldığının tespiti halinde sevk edilen madene el konulur. Bu fiili işleyenlere, bu fıkra kapsamında üretilmiş olup, el konulan ve el konulma imkanı ortadan kalkmış olan tüm madenin ocak ayı satış bedelinin üç katı tutarında idari para cezası uygulanır…” hükmüne yer verildiği dolayısıyla; söz konusu değişiklik sonrasında sanığın eyleminin anılan Kanun kapsamında kaldığının tespiti halinde, eylemin suç olmaktan çıkıp sadece idari yaptırımı (para cezası) gerektirdiği, kanunda suç olmaktan çıkmış bir eylemden dolayı yargılama yapılamayacağı gözetilerek, sanığın eyleminin anılan kanun kapsamında idari para cezası gerektirip gerektirmediği kesin olarak tespit edilerek, idari yaptırım gerektirmesi halinde hırsızlık suçundan beraat kararı verilmesi, sonrasında ise 3213 sayılı Maden Kanunu uyarınca eylemin değerlendirilerek buna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 16/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.