Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2016/18048 E. 2018/15943 K. 19.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/18048
KARAR NO : 2018/15943
KARAR TARİHİ : 19.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, hakkı olmayan yere tecavüz
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Kararın, hükmü vekalet ücreti yönünden temyiz eden katılanlar vekili Av. …’nın yokluğunda verildiği, 18/09/2014 tarihinde sadece sanığın temyiz başvuru dilekçesinin, 02/10/2014 tarihinde ise gerekçeli kararın katılanlar vekiline tebliğ edildiği, katılanlar vekilinin hükmü 08/10/2014 tarihinde temyiz ettiğinin anlaşılması karşısında, tebliğnamedeki bozma düşüncesine katılınmamıştır.
1-Sanık hakkında 2009/668 Esas sayılı iddianame ile açılan dava sonucunda TCK’nın 154/1. maddesi uyarınca kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Ekinözü İlçesi Çiftlikkale Köyünde bulunan dava konusu taşınmazlara ait mera kaydının bulunmadığının Elbistan Kaymakamlığı Tarım İlçe Müdürlüğünün 20/10/2009 tarihli yazısı ile bildirilmiş olması karşısında, katılanlar …, … ve … hakkında TCK’nın 154/1. maddesi uyarınca kurulan hüküm ile ilgili mahkeme uygulamasında bir isabesizlik görülmemiş, dosya kapsamına göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
a-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 5841 sayılı Kanun’un 1. maddesiyle değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 154/1. maddesi uyarınca sanık hakkındaki suçun 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 73. maddesi gereğince şikayete bağlı hale getirilmesi karşısında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253 ve 254. maddeleri gereğince uzlaşma girişiminde bulunulmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,
b-Sanığın adli sicil kaydında yer alan ve tekerrüre esas alınan Elbistan 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 2007/142 E., 2007/251 K. sayılı ilamında birden fazla suçtan verilmiş cezalar olduğu gözetilerek, bu cezalardan en ağırının tekerrüre esas alınması gerektiği gözetilmeden, ilamın tamamının tekerrüre esas alınması suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
c-Sanık hakkında 2008/1119 esas sayılı iddianame uyarınca kurulan hükümde 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasındaki hak yoksunluklarının uygulanması hususunda bir karar verilmemesi,
2-Sanık hakkında, 2007/580 Esas sayılı iddianame ile açılan dava sonucunda, hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Dosya kapsamına göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;
02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ile uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş olup, sanığın eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 141/1. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunun uzlaşma kapsamına alındığı nazara alınarak, uzlaştırma işlemi yapılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
3-Sanık hakkında 2007/580 ve 2008/1119 Esas sayılı iddianameler ile açılan davalar sonucunda; TCK’nın 154/2 maddesi uyarınca hakkı olmayan yere tecavüz suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosya kapsamına göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;
a-Sanık hakkında 2007/580 ve 2008/1119 Esas sayılı iddianameler uyarınca açılan her iki davanın, … Köyü sınırları içinde, 103 Ada, 55 Nolu Parsele yapılan tecavüzün önlenmesine ilişkin olduğunun anlaşılması karşısında, sanık tarafından farklı parsellere veya aynı parselin değişik kısımlarına yapılan tecavüzün aynı zamanda ve aynı karar altında olması halinde tek suçun oluştuğu ve tecavüz edilen alanın miktarı gözetilerek alt sınırdan uzaklaşılarak ceza tayini gerektiği, farklı zamanlarda farklı parsellere veya aynı parselin değişik bölümlerine tecavüzde bulunulması halinde, suçun kısa zaman aralığında aynı karar altında işlenmesinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması, aksi halde yani yeni bir suç işleme kararı altında işlendiğinin tespiti halinde ise iki ayrı suçun oluşacağı gözetilerek uygulama yapılması gerektiğinden, somut olayda aynı parsele tecavüz tarihleri ve aynı veya ayrı bir suç işleme kararı bulunup bulunmadığı değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
b-2008/1119 Esas sayılı iddianame uyarınca kurulan hükümde, sanığın adli sicil kaydında yer alan ve tekerrüre esas alınan Elbistan 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 2007/142 E., 2007/251 K. sayılı ilamında birden fazla suçtan verilmiş cezalar olduğu gözetilerek, bu cezalardan en ağırının tekerrüre esas alınması gerektiği gözetilmeden, ilamın tamamının tekerrüre esas alınması suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
c-Sanık hakkında kurulan hükümlerde 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasındaki hak yoksunluklarının uygulanması hususunda bir karar verilmemesi,
ç-Kendisini vekille temsil ettiren katılanlar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 14. maddesi gereğince maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 19/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.