YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/17723
KARAR NO : 2018/15658
KARAR TARİHİ : 17.12.2018
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 günlü ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanması ve hüküm tarihine kadar yapılan yargılama gideri toplamı, CMK’nın 324/4 maddesinde atıfta bulunulan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutar olan 20,00 TL’den az olduğu halde yargılama giderinin sanıktan tahsiline karar verilmiş ise de, hüküm kesinleşinceye kadar yapılacak yargılama giderlerinin de toplam yargılama gideri kapsamında olması nedeniyle hükmün kesinleştiği tarihte sanıktan tahsili gereken yargılama giderinin yukarıda açıklanan terkin edilmesi gereken miktardan az olması halinde Devlet Hazinesi üzerinde bırakılmasının infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
Sanığın 13.05.2014 günlü oturumda müştekinin koliyle hazırlamış olduğu içkileri iş yerinin önünden çaldığını savunması, müştekinin ise 25.07.2013 günlü kolluk ifadesinde sanığın kendisinin koliyle hazırlamış olduğu içkileri iş yerinin içinden çalıp aracının bagajına koyup gittiğini beyan ettiğinin anlaşılması karşısında, müştekinin duruşmaya çağrılarak sanığın içkileri nereden çaldığının şüpheye yer vermeyecek şekilde açıklattırılıp, sanığın suça konu içkileri iş yerinin içinden çaldığının anlaşılması halinde eyleminin TCK’nın 142/1-b maddesindeki, iş yerinin önünden çaldığının anlaşılması halinde ise eyleminin aynı Kanun’un 141/1. maddesindeki suçu oluşturacağı ve uzlaştırma işlemi yapılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunacağı gözetilmeden eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 17.12.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.