Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2016/16104 E. 2017/5323 K. 09.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/16104
KARAR NO : 2017/5323
KARAR TARİHİ : 09.05.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 13/06/2011, 22/07/2011 ve 14/11/2011 olarak yazılması gerektiğinin gözetilmemesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası kabul edilmiş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesinin 1. ve 2. fıkrası hükümleri birlikte ele alınıp değerlendirildiğinde, “yapılan değişiklikle amaçlananın bu kapsam dâhilindeki suçlar bakımından kurum zararının ödenmesi halinde, olayın sanık ya da sanıkları hakkında ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilerek işin esasına girilmesinin önlenmesi” olduğu değerlendirildiğinde; sanığa usulüne uygun şekilde ihtarda bulunulmaması ve zararın giderilip giderilmediğinin de iade sorası yapılan yargılamada net ve eksiksiz bir şekilde temyize konu 13/06/2011, 22/07/2011 ve 14/11/2011 tutanaklar bakımından tek tek sorulmamış olması karşısında, öncelikle katılan kurumdan 13/06/2011, 22/07/2011 ve 14/11/2011 tarihli kaçak elektrik tespit tutanaklarına ilişkin sanığın ödeme yapıp yapmadığı sorularak, sanığın bu tutanaklar bakımından kurumun zararını karşıladığının anlaşılması durumunda sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi aksi halde, ödeme yapmış ve ödeme zararı karşılamıyorsa kalan miktar yönünden ve yine sanığın hiç ödeme yapmadığının anlaşılması durumunda ise katılan kurumun 13/06/2011, 22/07/2011 ve 14/11/2011 tarihli kaçak elektrik tespit tutanaklarına ilişkin cezasız ve vergisiz gerçek zararı bilirkişiye hesaplattırılıp, sanığa miktar da belirtilmek suretiyle “bilirkişinin hesapladığı
kurumun cezasız ve vergisiz gerçek zararını gidermesi durumunda 6352 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesi gereğince hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceğine” ilişkin bildirimde bulunulduktan sonra yasal sürenin geçmesi nedeni ile sanığa makul bir süre de tanınıp bu süre beklenilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininin gerekli olduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 09/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.