YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/15938
KARAR NO : 2017/3069
KARAR TARİHİ : 16.03.2017
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;
Sanık hakkında idareye kaydı bulunmayan abonesiz sayaç ile elektrik kullanıldığına dair tutanak düzenlendiğinin anlaşılması karşısında, kuruma kaydı bulunmayan sayacın kullanıcı tarafından istenildiği zaman değiştirilmesinin mümkün olduğu da dikkate alınarak, sanığın tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde sayaca müdahale edip etmediğinin tespiti açısından; sanığın suça konu meskende hangi tarihler arasında oturduğu ve sayacın hangi tarihte takıldığı, muhtarlık kayıtları ile varsa telefon ve su aboneliğine ilişkin belgeler getirtilerek, zabıta araştırması, sanık ve gerekirse tanıklardan da sorulmak suretiyle abonesiz kullanım süresi saptandıktan sonra, mahallinde bilirkişi aracılığıyla keşif yapılarak, kurulu güç ile tutanak tarihinde saptanan sayaçtaki tüketim miktarının, sayacın takıldığı tarihe göre karşılaştırılması yapılıp, uyumlu olup olmadığına dair bilirkişiden rapor alınarak, sanığın karşılıksız yararlanma kastıyla hareket edip etmediği belirlendikten sonra suçun sabit olduğunun tespiti halinde; katılan kurumdan zararının karşılanıp karşılanmadığı sorulup karşılanmadığının anlaşılması halinde ise; 02/07/2012 tarihinde kabul edilerek, 28344 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun’un geçici 2. maddesinin l. fıkrası uyarınca aynı maddenin 2. fıkrası gereğince, katılan kurumun zararını tazmin etmesi halinde sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilerek, katılan kurumun uğradığı gerçek zararın, vergisiz ve cezasız olarak normal tarifeye göre bilirkişiye hesaplattırılmasının ardından, mahkemece ödeme için makul bir süre de belirlenerek sanığa “katılan kurumun bilirkişi tarafından belirlenen zararını verilen süre içerisinde gidermesi halinde 6352 sayılı Kanun’un geçici 2/2. maddesi gereğince hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceğine” dair bildirimde bulunulduktan sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 16/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.