Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2016/15329 E. 2017/2385 K. 01.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/15329
KARAR NO : 2017/2385
KARAR TARİHİ : 01.03.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma, mühür bozma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1- Sanığın duruşmada hazır bulunması ve sorgusunun yapılmış olması gerekliliği, “yargılamanın yüze karşı olması, savunma hakkının kısıtlanmaması ve cezanın bireyselleştirilmesi” ilkelerinin bir sonucu olup, CMK’nın 193/2 ve 195/1. maddelerinde belirtilen ayrık hükümler dışında, delillerin takdir ve tayininin gerektiği durumlarda sanığın sorgusu yapılmadan hüküm kurulmasının olanaklı bulunmaması karşısında; CMK’nın 193. maddesi hükmüne aykırı olarak aynı Kanun’un 147 ve 191. maddeleri uyarınca sanığın sorgusu yapılmadan mahkûmiyet kararı verilmesi suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
2- 02.07.2012 tarihinde kabul edilip 28344 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı “Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkındaki” Kanun’un geçici 2. maddesinin 1. ve 2. fıkrası hükümleri birlikte ele alınıp değerlendirildiğinde, “yapılan değişiklikle amaçlananın bu kapsam dahilindeki suçlar bakımından kurum zararının ödenmesi halinde, olayın sanık ya da sanıkları hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilerek işin esasına girilmesinin önlenmesi” olduğu dikkate alınarak; öncelikle kurumun gerçek zararı, vergisiz ve cezasız olarak normal tarifeye göre bilirkişiye hesaplattırılarak, sanığa “şikayetçi kurumun bilirkişi tarafından hesaplanan zararını gidermesi durumunda 6352 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesi gereğince hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceğine” ilişkin usulüne uygun olarak bildirimde bulunulduktan sonra yasal sürenin geçmesi nedeni ile sanığa makul bir süre de tanınıp bu süre beklenilerek, sonucuna göre hakkında 6352 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına karar verilip verilmeyeceğinin değerlendirilmesi gerekirken eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenlerle istem gibi BOZULMASINA, 01.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.