Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2016/14106 E. 2019/851 K. 16.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/14106
KARAR NO : 2019/851
KARAR TARİHİ : 16.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığını bozma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Hırsızlık suçu yönünden 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş; dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Sanık hakkında hırsızlık suçundan temel cezanın alt sınırdan belirlenmesi karşısında, suçu gece işlediğinden bahisle artırım yapılırken, 5237 sayılı TCK’nın 143. maddesi uyarınca ceza en fazla üçte bire kadar artırılabilir olmakla birlikte, sanığın cezasının anılan madde uyarınca üst had olan 1/3 oranında arttırılmasına karar verilirken yasal ve yeterli gerekçe gösterilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Kolluk görevlilerince düzenlenen 19/12/2012 tarihli yakalama, üst arama ve muhafaza altına alma tutanağı ile tüm dosya kapsamına göre, sanığın katılana ait iş yerinden suça konu televizyonu çaldıktan sonra motosikleti ile başka mevkide seyir halinde iken ihbar üzerine kolluk görevlilerince durdurulup yanındaki televizyonu nereden aldığı sorulduğunda, sanığın televizyonu aldığı iş yerini bildirmesi üzerine katılana ulaşılarak televizyonun hasarlı şekilde katılana iadesinin sağlandığının anlaşılması karşısında; gerçekleşen kısmî iade nedeniyle katılandan, sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rızasının bulunup bulunmadığı sorularak, sonucuna göre sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168/1-4. hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
3- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/02/2009 tarih ve 2008/11-250, 2009/13 sayılı kararında da belirtildiği üzere hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin objektif koşullarından birisi de suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesi olduğu ancak herhangi bir zararın doğmadığı veya zarar doğurmaya elverişli bulunmayan suçlar yönünden bu koşulun aranmayacağı ve iş yeri dokunulmazlığını bozma suçunun zarar doğurmaya elverişli suçlardan olmadığı ve sanığın suç tarihi itibariyle sabıkasız olduğu, adli sicil kaydındaki ilamın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin olduğu gözetilmeden, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususundaki kanaat ile hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerekirken “Sanığın tekerrüre esas olmasa da sabıkası bulunduğu anlaşıldığından bu haliyle unsurları oluşmadığından” gerekçesiyle iş yeri dokunulmazlığını bozma suçu yönünden dosya içeriğine uygun olmayan, yetersiz gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı kısmen istem gibi BOZULMASINA, 16/01/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.