Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2016/13042 E. 2019/1336 K. 29.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/13042
KARAR NO : 2019/1336
KARAR TARİHİ : 29.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-5271 sayılı CMK’nın 210. maddesi gereğince olayın tek görgü tanığı konumunda olup soruşturma aşamasındaki beyanı delil olarak hükme esas alınan …’ın yargılama aşamasında dinlenmesi ve delillerin bir bütün halinde değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Sokak üzerinde park halinde bulunan kapıları kilitli minibüsün camını zorlamak suretiyle açarak araçtan suça konu parayı çalmaya teşebbüs eden sanıkların eylemlerinin, suç tarihi itibarıyla 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfının değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek aynı Kanun’un 142/1-e maddesi gereğince uygulama yapılması,
3-Dosya kapsamı ve tutanaklara göre eylemin gece saat 03:10 sıralarında gerçekleştiği ve suç tarihi itibarıyla güneşin saat 06:19’da doğması nedeniyle TCK’nın 6/1-e maddesi uyarınca gece vaktinin saat 05:19’a kadar sürdüğünün anlaşılması karşısında; sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 143/1 maddesi gereğince uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
4-Sanık …’un hüküm tarihinde aynı yer yargı çevresi olan …. Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan hükümlü olarak bulunduğunun UYAP kayıtlarından anlaşılması karşısında; duruşmadan bağışık tutulmak istediğine dair bir talebi olmadan ve bu hususta bir karar alınmadan, hükmün açıklandığı 24/03/2014 tarihli duruşmada hazır edilmeyerek mahkumiyetine karar verilmesi suretiyle, CMK’nın 196. maddesine aykırı olarak savunma hakkının kısıtlanması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı hükümlerin istem gibi BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 29.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.