Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2016/12801 E. 2018/15045 K. 06.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/12801
KARAR NO : 2018/15045
KARAR TARİHİ : 06.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme, konut dokunulmazlığını bozma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık … hakkında konut dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarından verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararlara yönelik itirazın İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesince incelenerek 25/03/2015 tarih, 2015/174 D.iş sayılı kararı ile reddine karar verildiği ve bahse konu kararın itiraz incelemesinden geçmek suretiyle kesinleştiği; bu karar sonrasında herhangi bir temyiz isteminde bulunulmadığı belirlenerek yapılan incelemede;
1-Sanık … hakkında konut dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesinde;
Sanık hakkında konut dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarından verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları, 5271 sayılı Kanun’un 231. maddesinin 12. fıkrası uyarınca itirazı kabil olup, aynı Kanun’un 264. maddesi uyarınca kanun yolunun veya merciin belirlenmesinde yanılma, başvuranın haklarını ortadan kaldırmayacağından, sanık … müdafiinin dilekçesi itiraz olarak kabul edilerek mahallinde merciince değerlendirilmek üzere dosyanın bu suçlar yönünden incelenmeksizin mahkemesine İADESİNE,
2-Sanıklar … ve … hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükümleri ile sanık … hakkında hırsızlık, mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 22.11.2016 gün, 2016/950 Esas ve 2016/436 Karar sayılı kararıyla, 5237 sayılı TCK’nın 142/2-h, maddesi gereğince cezalandırılması istemiyle yargılanan sanık …’e, 5271 sayılı CMK’nın 150/3. maddesi uyarınca zorunlu müdafii atanmasına gerek olmadığına karar verilmesi ve sanık …’in aşamalarda suçlamayı kabul etmediği nazara alındığında, sanık hakkında koşulları bulunmayan 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesindeki etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmamasında bir isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiş, sanık …’in diğer sanıklarla birlikte önceden verdikleri suç işleme kararı uyarınca müştekiye yönelik hırsızlık, mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını bozma eylemini gerçekleştirdikleri gözetilerek sanık … hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarından dolayı TCK’nın 37/1. maddesi yerine koşulları oluşmadığı halde TCK’nın 39. maddesinin uygulanması ve konut dokunulmazlığını bozma suçunun birden fazla kişi tarafından birlikte işlendiğinin anlaşılması karşısında, sanık …’e konut dokunulmazlığını bozma suçundan verilen cezanın 5237 sayılı TCK’nın 119/1-c maddesi uyarınca artırılması gerektiğinin gözetilmemesi karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin kısmen istem gibi ONANMASINA, 06/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.