Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2016/12790 E. 2018/16182 K. 20.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/12790
KARAR NO : 2018/16182
KARAR TARİHİ : 20.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.
1-Sanık … hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık hakkında gerekçeli kararda sanığa verilen cezanın sanığın sabıkalı kişiliği ve ileride bir daha suç işlemeyeceği kanaati oluşmadığından alt sınırdan uzaklaşılarak takdiren ve teşdiden cezalandırılmasına ve hükümde de sanığın takdiren ve teşdiden cezalandırılmasına karar verildiği halde, sanık hakkında alt sınırdan hüküm kurulması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan duruşmaya,toplanan delillere,gerekçeye,hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
2-Sanık … hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarına gelince;
Hükmün bünyesine dahil olan ve ancak temyiz ya da kanun yararına bozma yasa yolları ile düzeltilme ya da eleştirilme olanağı bulunan hükümdeki hataların, 5275 sayılı Yasa’nın 98. maddesi uyarınca mahkemeden alınacak bir ek kararla giderilmesinin mümkün olmadığı gözetilerek, sanık … ile ilgili 05/03/2014 tarihli ek kararın kaldırılmasına karar verilmek suretiyle yapılan incelemede;
Sanık …’ın 30/04/2013 tarihli duruşmada atılı suçtan tutuklu olması nedeniyle zorunlu müdafii tayin edilmek suretiyle savunmasının alındığı ve sanık …’ın yokluğunda verilen 19/09/2013 tarihli kararın, sanık müdafiine 04/10/2013 tarihinde tebliğ edildiği, sanık müdafiinin 1412 sayılı CMUK’nın 310/1-2. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra hükmü 29/11/2013 tarihinde temyiz etmesi nedeniyle 24/12/2013 tarihli ek karar ile sanık müdafiiin temyiz talebinin reddine karar verilmiş ise de; sanığın 30/04/2013 tarihli duruşmada müdafii isteminin olmadığını belirtmesi karşısında;sanığın, 06/03/2014 tarihli temyiz isteminin, süresinde olduğu kabul edilmiş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
Sanığın tekerrüre esas alınan Gaziantep 4.Asliye Ceza Mahkemesinin 28/07/2009 günlü, 2006/1174 Esas, 2009/884 karar sayılı ilamının, sanığın 18 yaşından küçükken işlediği suç nedeniyle mahkumiyetine ilişkin olup, TCK’nın 58/5. maddesi uyarınca tekerrüre esas alınamayacağı ancak Sanık … hakkında daha ağır cezayı içeren Mersin 10. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 08/12/2010 tarih ve 2010/798 E- 2010/1325 K. sayılı 09/12/2010 tarihinde kesinleşen 5237 sayılı TCK’nın 142/2-b maddesi uyarınca verilen 3 yıl hapis cezasının tekerrüre esas alınması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 1412 sayılı Kanun’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun’un 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan,
Sanık hakkında Mersin 10.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 08/12/2010 tarih ve 2010/798 E- 2010/1325 K. sayılı 09/12/2010 tarihinde kesinleşen 5237 sayılı TCK’nın 142/2-b maddesi uyarınca verilen 3 yıl hapis cezasının tekerrüre esas alınmasına, ancak aleyhe temyiz bulunmaması nedeniyle 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkı korunarak, 5275 sayılı Kanun’un 108/2. maddesi gereğince mükerrir olan sanık hakkında koşullu salıverme süresine eklenecek miktarın, Gaziantep 4.Asliye Ceza Mahkemesinin 28/07/2009 günlü, 2006/1174 Esas, 2009/884 karar sayılı ilamın esas alınarak belirlenmesine karar verilmesi suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.