Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2016/11423 E. 2018/13829 K. 21.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/11423
KARAR NO : 2018/13829
KARAR TARİHİ : 21.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dosya kapsamına göre, İzmir 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 07.05.2013 tarihli ve 2013/347 Esas, 2013/399 Karar sayılı kararı ile adı geçen sanık ile birlikte aynı suçtan…’ın da mahkumiyetine karar verildiği, kararın sanık … müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine, sanık lehine ve aleyhine hırsızlık suçundan Dairemizce bozma kararı verildiği, emsal Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 03/07/2014 tarihli ve 2014/12538 esas, 2014/23617 sayılı ilâmında belirtildiği üzere, lehe bozmanın aynı durumda olup lehe bozma nedeninden istifade edebilecek diğer sanıklara da sirayet ettirilmesinin bir zorunluluk olduğu, bu hususa bozma ilamında işaret edilmemesinin sirayeti engellemeyeceği ve İzmir 4. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kararının temyiz etmeyip hakkında verilen hüküm kesinleşen sanık…’a sirayet ettirilmesi gerektiği anlaşılmakla; hükmü temyiz etmeyen sanık…’a Dairemizin 08.07.2015 tarih 2014/12603 Esas – 2015/14208 Karar sayılı kararının ilk fıkrasının hırsızlık suçu bakımından sirayeti hususunda mahallinde işlem yapılması olanaklı görülmüştür.
TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş; dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ile uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş olup, sanığın eylemine uyan TCK’nın 141/1. maddesinde düzenlenen suçun uzlaşma kapsamına alındığı nazara alınarak, uzlaştırma işlemi yapılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2- Sanığın adli sicil kaydında yer alan ve tekerrüre esas alınan İzmir 18. Asliye Ceza Mahkemesince verilmiş 07.04.2011 karar tarihli, 2011/147 E.- 2011/181 K.sayılı ilamı uyarınca verilen 10 ay hapis cezasının TCK’nın 141/1 maddesi uyarınca verilmiş olduğu, bahse konu suçun 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi uyarınca uzlaştırma kapsamına alındığı nazara alınarak, yapılacak uyarlama yargılaması sonucunda uzlaşmanın sağlanması halinde bu suçun tekerrüre esas alınamayacağı, ancak sanığa ait adli sicil kaydındaki 6136 sayılı Yasa’nın 15/1. maddesi uyarınca verilmiş 5 ay hapis ve 500 TL adli para cezasını içeren İzmir(Kapatılan) 5. Sulh Ceza Mahkemesinin 24.04.2012 tarih ve 2012/344 E.-2012/1250 K. sayılı ilamın tekerrüre esas olduğu belirlenerek bu mahkumiyetin tekerrüre esas alınması lüzumu,
3- Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafii ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in 5. maddesi uyarınca şüpheli veya sanığın müdafii seçebilecek durumda olmadığını beyan etmesi halinde görevlendirilecek müdafiiye yapılacak ödemelerin yargılama giderlerinden sayılacağı ve mahkûmiyeti halinde kendisinden tahsil edileceği hususunun sanığa hatırlatılmaması nedeniyle kovuşturma aşamasında görevlendirilen müdafiiye ödenen ücretin sanıktan tahsiline karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 1 numaralı bozma sebebinin hükmü temyiz etmeyen diğer sanık…’a da sirayetine, 21/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.