Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2016/10674 E. 2018/13789 K. 20.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/10674
KARAR NO : 2018/13789
KARAR TARİHİ : 20.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Her ne kadar Dairemizin 24.06.2014 tarihli 2013/24566 – 2014/17964 karar sayılı ilamında sanığın eyleminin TCK’nun 144/1-b maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu kabul edilmişse de; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10/05/2016 tarih ve 2014/13-159E. – 2016/257 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 20/d maddesinde tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirlerinin, araç sahibi adına düzenlenmiş tescil belgesi esas alınarak noterler tarafından yapılacağı, noterler tarafından yapılmayan satış ve devirlerin geçersiz olduğu hükme bağlanmıştır. Bu durumda trafik siciline kayıtlı araçların mülkiyetinin devrini öngören sözleşmelerin geçerliliği, maddede öngörülen şekil şartlarına uygun şekilde yapılmalarına bağlı olup, geçerlilik koşulu olan bu şekle uyulmaksızın yapılan sözleşmeler geçersiz olduğundan, geçersiz satış sözleşmesi uyarınca taraflar verdiklerini geri isteyebileceklerdir. Geçersiz sözleşmeye dayalı olarak aracı teslim alan geri verme yükümlülüğü altında bulunurken, aracın kayıt maliki de sebepsiz zenginleşme kuralları uyarınca bedeli iade edecektir. Bu durumda, aracın mülkiyeti karşı tarafa geçmeyecek, ortada hukuki bir uyuşmazlık bulunacaktır.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
Suça konu aracın katılana satışına ilişkin işlemin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 20/d maddesinde öngörülen şekil şartlarına uygun yapılmadığı, bu durumda taraflar arasında haricen yapılan araç satış sözleşmesi geçersiz olduğundan mülkiyetin nakli sonucunu doğurmadığı, katılandan araç bedelini alamayan sanığın suça konu aracı mülkiyet hakkına dayanarak bulunduğu yerden aldığı anlaşıldığından, sanığın üzerine atılı hırsızlık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı ve sanığın atılı suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 20/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.