Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2016/10057 E. 2018/13220 K. 12.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/10057
KARAR NO : 2018/13220
KARAR TARİHİ : 12.11.2018

MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal etme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Suça sürüklenen çocuğun atılı suçlamayı kabul etmeyerek, suça konu telefonu bir evin bahçesinde bulduğunu belirtmekle birlikte soruşturma aşamasındaki ifadesinde eve götürdüğü telefonu ağabeyi…’in tamir ettiğini söylediği halde kovuşturma aşamasındaki ifadesinde ise ağabeyinin telefonu tamir ettirdiğini ve sonrasında kullanması için ablası …’e verdiğini beyan etmesi karşısında; savunmanın doğruluğuna yönelik suça sürüklenen çocuğun ablası … ile ağabey….’in tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılıp dinlenerek sonucuna göre eyleminin hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçları kapsamında kabul edilmemesi halinde TCK’nın 160. maddesinde düzenlenmiş olan “kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf” suçunu oluşturup oluşturmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik kovuşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
2- Kabule göre de;
Konut dokunulmazlığını ihlal etme suçuna ilişkin olarak hüküm kurulurken, 5237 sayılı TCK’nın 50. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendindeki düzenlemenin, “…belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanma…”yı öngördüğü, yasada geçen “etkinlik” kavramının ise, “…insanın, çevresiyle arasındaki ilişkileri düzenleyen her türlü eylem-çalışma, iş yapma, işlerlik ve devinimi” ifade ettiği, bu fıkraya göre belirli yerler ve etkinlikler; suça sürüklenen çocuğun suç işlemesinde, suça yönelmesinde ya da zararlı alışkanlıklar edinmesinde veya bağımlılık yapan maddeler kullanmasında çevresel, psikolojik, sosyal veya ekonomik etkisi bulunan ya da suça sürüklenen çocuğun yeniden suç işlemesine yol açan etkenleri tetikleyecek yerler veya etkinliklerdir. Bu bağlamda suça sürüklenen çocuk hakkında hükmedilecek seçenek yaptırımın infazı ile ulaşılmak istenilen temel amacın, suça sürüklenen çocuğun yeniden suç işlemesini engelleyici etkenleri güçlendirmek, toplumu suça karşı korumak, suça sürüklenen çocuğun sosyalleşmesini teşvik etmek, üretken, kanunlara ve toplumsal kurallara saygılı, sorumluluk taşıyan bir yaşam biçimine uyumunu kolaylaştırmak niteliğinde olması gerektiği ve suça sürüklenen çocukların PVSK’nın 12/2. maddesine göre girmesi zaten yasak olan kahvehane, bilardo ve oyun salonları ile internet kafelere giremeyeceği gözetilerek suça sürüklenen çocuklar hakkında hükmedilen hapis cezasının 5237 sayılı TCK’nın 50/1-d maddesine göre bir başka tedbire ya da TCK’nın 50/1. maddesinde belirtilen diğer seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiği gözetilmeden, aynı Kanun’un 50/1-d maddesi uyarınca “6 ay 20 gün süreyle kahvehane, bilardo ve oyun salonları ve internet kafelere gitmekten yasaklanması” seçenek yaptırımına çevrilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 12.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.