Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2015/8328 E. 2015/14292 K. 09.07.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/8328
KARAR NO : 2015/14292
KARAR TARİHİ : 09.07.2015

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dosya kapsamına göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir ancak;
1-Oluşa ve dosya içeriğine göre, sanığın yönetici olduğu apartmanda suç tarihinde yapılan kontrolde kazan dairesinde harici hat alınıp kaçak su kullanıldığının iddia edildiği olayda, sanığın savunmasında 2012 yılının haziran ayında yönetici seçildiğini suçun işlendiği apartman inşa edilirken harici bir hat çekilmiş olduğunu ve kapıcıya kesinlikle harici hattan su kullanmamasını söylediği hangi dönemde kazan dairesinde tadilat yapıldığını bilmediğini belirtmesi karşısında sanığın ne zamandan beri apartmanda yöneticilik yaptığı ve bu süre içinde çekilen hattan ortak kullanım için kullanılan suyun sanığın talimatı ile kullanılıp kullanılmadığı suç tarihinde apartman kapıcısı olarak görev yapan şahsın ve gerekli görüldüğü takdirde suça konu apartman sakinlerinin açık kimlik bilgileri zabıta marifetiyle araştırılarak tanık sıfatı ile beyanları tespit edildikten sonra sanığın suç işleme kastının oluşup oluşmadığı tartışılarak sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabule göre de;
5237 sayılı TCK’nın 168. maddesine 02/07/2012 tarihinde kabul edilip 28344 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı “Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkındaki” Kanun’un 84. maddesi ile eklenen 5. fıkrası ile “karşılıksız yararlanma suçunda, fail, azmettiren veya yardım edenin pişmanlık göstererek mağdurun, kamunun veya özel hukuk tüzel kişisinin uğradığı zararı, soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin etmesi halinde kamu davası açılmaz…” hükmü getirilmiştir.
6352 sayılı Kanun’un geçici 2/2. maddesi ise, “Abonelik esasına göre yararlanılabilen elektrik enerjisinin, suyun ve doğal gazın sahibinin rızası olmaksızın ve tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde tüketilmesi dolayısıyla bu Kanun’un yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla hakkında hırsızlık suçundan dolayı kovuşturma yapılan veya kesinleşmiş olup olmadığına bakılmaksızın hakkında hüküm verilen kişinin, bu Kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde, zararı tamamen tazmin etmesi halinde, hakkında cezaya hükmolunmaz, verilen ceza tüm sonuçlarıyla ortadan kalkar” şeklinde düzenlenmiş olup, 6352 sayılı Kanun’un geçici 2/2. maddesinin, yürürlüğe girdiği 05/07/2012 tarihine kadar işlenen suçlar hakkında uygulanacağı, Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten sonra işlenen suçlarda ise 5237 sayılı TCK’nın 163/3 ve 168/5 maddelerine göre uygulama yapılması gerekmektedir.
Somut olayda, 20/12/2012 tarihli suç tutanağına istinaden hakkında 20/09/2013 tarihli iddianame ile kamu davası açıldıktan sonra katılan kurumun kaçak elektrik tahakkuk bedelinin son taksidinin kovuşturma aşamasında 17/02/2014 tarihinde tazmin eden sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168/5. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş,katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan,hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 09/07/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.