Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2015/6688 E. 2015/7736 K. 15.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/6688
KARAR NO : 2015/7736
KARAR TARİHİ : 15.04.2015

Hırsızlık suçundan sanık…….’in, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 492/6. 522,523 maddeleri uyarınca 2 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair ….Asliye Ceza Mahkemesinin 23/12/1996 tarihli ve 1996/346-788 sayılı kararının infazını müteakip, hükümlü tarafından yapılan yasaklanmış haklarının geri verilmesi talebinin reddine ilişkin …… Asliye Ceza Mahkemesinin 24/07/2014 tarihli ve 2014/201 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 18/02/2015 gün ve 2014-4415/13054 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27/02/2015 gün ve 2015/65239 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Yargıtay 8 Ceza Dairesinin 19/09/2014 tarihli ve 2014/24479 esas, 2014/19886 sayılı kararında belirtildiği üzere, bahse konu kararın itiraz kanun yoluna tabi olduğu ve usulen kesinleşmiş olduğu düşünülerek yapılan incelemede,
Dosya kapsamına göre, adı geçen sanığın hırsızlık suçundan almış olduğu mahkumiyet kaydının 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’nun 14. ve geçici 2. maddeleri gereğince arşive alınmış olduğu ve aynı Kanun’un 6290 sayılı Kanun ile değişik 12. maddesi gereğince arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren yasaklanmış hakların geri verildiği tarihe göre arşivden silinme süresi hesaplanacağı, somut olayda mahkemesince sanığın mahkumiyet kararında yasaklanmış hak bulunmadığı gerekçesi ile sanığın memnu hakların iadesi talebinin reddedildiği anlaşılmakla, her ne kadar sanık hakkındaki mahkumiyet kararında her hangi bir hak yoksunluğu yer almasa da sanık hakkında adli sicil arşiv kaydının bulunmasının yasaklanmış hak kavramına dahil olduğu, sanığın cezasının infaz edildiği tarih olan 30/06/2001 tarihinden itibaren 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’nun 13/A. maddesinde yer alan 3 yıllık sürenin geçmiş olduğu ve sanığın daha sonra yeni bir suç işlememiş olduğu cihetle, mahkemesince yapılacak değerlendirmede sanığın hayatım iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda kanaate ulaşılması durumunda yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı gerekçe ile talebin reddine ilişkin karara yönelik itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Hükümlü, 14.07.2014 tarihli dilekçesinde, …….Asliye Ceza Mahkemesinin 1996/346-788 sayılı kararı ile hükmedilen ceza nedeni ile yasaklanmış haklarının iadesini talep etmiştir.
…….Asliye Ceza Mahkemesinin 23.12.1996 gün ve 1996/346-788 sayılı kararı ile hırsızlık suçundan 765 sayılı TCK’nın 492/6, 522, 523. maddeleri uyarınca 2 ay 20 gün hapis cezasına hükmolunduğu, kararın 01.03.1997 tarihinde kesinleştiği ve 30.06.2001 tarihinde infazın tamamlandığı anlaşılmış, adli sicil kaydından silinip, arşiv kaydına alındığı görülmüştür.
Yasaklanmış hakların geri verilmesi, belli bir suç veya cezaya mahkumiyete bağlı olarak gerek Ceza Kanununda gerekse diğer Kanunlarda öngörülen çeşitli hak yoksunluklarının kaldırılmasını sağlayan hukuki bir düzenleme olup, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 121 ve 124. maddeleri ile 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 416 ve 420. maddelerinde yer alan “yasaklanmış hakların geri verilmesi” kurumuna, 5237 sayılı TCK’da ve 5271 sayılı CMK’da yer verilmemiş, 19.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren ve 5560 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun’un 38. maddesiyle 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’na 13/A maddesi eklenmek suretiyle tekrar düzenlenmiştir. Bu düzenleme ile ceza mahkumiyetinden doğan müebbet hak yoksunluklarının giderilmesi amaçlanmıştır.
5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’na eklenen 13/A maddesinde, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunların belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkûmiyete bağladığı hak yoksunluklarının giderilebilmesi için, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebileceği, bunun için, Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları saklı kalmak kaydıyla, mahkûm olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık bir sürenin geçmiş olması gerektiği belirtilmektedir.
Yasaklanmış hakların geri verilmesi için cezanın infaz edilmiş olması ve kişinin infazın tamamlanmasından itibaren üç yıllık süre içerinde yeni bir suç işlememesi ve hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda mahkemede bir kanaatin oluşması gerekecektir.
Bu itibarla, mahkum olduğu hapis cezası infaz edilmiş olan hükümlünün, ister Türk Ceza Kanunu’ndan ister özel bir kanundan kaynaklanan yasaklanmış haklarının iadesi yoluyla gerek bir mahkumiyetin sonucu olan, gerekse ceza şeklinde hükmedilen her nevi ehliyetsizliklerinin bertaraf edilip edilmeyeceği konusunda bir karar verilmesi gerekirken, hükümde hak yoksunluğu kararı bulunmadığı gerekçesiyle sanığın isteminin arşiv kaydının silinmesi kapsamında kabulü ile bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden (……) Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen, 24.07.2014 gün ve 2014/201 D.İş sayılı kararın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca BOZULMASINA, sonraki işlemlerin yerel mahkemece yerine getirilmesine, 15.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.