Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2015/6669 E. 2015/9687 K. 06.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/6669
KARAR NO : 2015/9687
KARAR TARİHİ : 06.05.2015

Hırsızlık suçundan sanık …’un, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 491 /ilk. 522/1, 59/2, 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun’un 4 ve 6. Maddeleri gereğince 742.500.000 Türk lirası ağır para cezası ile cezalandırılmasına ve cezasının ertelenmesine dair, … Sulh Ceza Mahkemesinin 15/07/2004 tarihli ve 2004/871 esas, 2004/1178 sayılı kararına ilişkin adli sicil arşiv kaydının silinmesi talebi ile ilgili olarak karar verilmesine yer olmadığına ilişkin, … Sulh Ceza Mahkemesinin 25/04/2011 (2014) tarihli ve 2014/115 değişik iş sayılı karar aleyhine …nca verilen 22.01.2015 gün ve 2014-2017/5326 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27.02.2015 gün ve 2015/33660 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre, talebe konu adli sicil kaydının 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’nun 14. ve geçici 2. maddeleri uyarınca arşiv kaydına alındığı, aynı Kanun’un 6290 sayılı Kanun ile değişik 12. maddesi gereğince arşiv kaydına alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren arşivden silinme süreleri hesaplanacağından ve talep edenin başvurusuna konu kaydının Anayasanın 76. maddesinde sayılan hak yoksunluğuna neden olan mahkumiyetlerden olduğundan talebin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
…Sulh Ceza Mahkemesinin, kanun yararına bozma istemine konu kararında, 25.04.2014 olan karar tarihinin, sehven 25.04.2011 olarak gösterildiği belirlenerek yapılan incelemede;
Yerel mahkemenin 15.07.2004 gün ve 2004/ 871-1178 sayılı kararı ile 765 Sayılı TCK’nın 491/ilk, 522, 59/2, 647/4-6. maddeleri uyarınca mahkumiyetine karar verilen ve adli sicil kaydı silinerek, mahkumiyet kaydı arşive alınan hükümlü Z.. K.. 22.01.2014 tarihli dilekçesi ile … Sulh Ceza Mahkemesinin 2004/871-1178 sayılı kararı ile hükmedilen ceza nedeni ile yasaklanmış haklarının iadesi isteminde bulunduğu halde mahkemece hükümde hak kısıtlayıcı bir yasa maddesi uygulanmadığı gerekçesiyle talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır.
Yasaklanmış hakların geri verilmesi, belli bir suç veya cezaya mahkumiyete bağlı olarak gerek Ceza Kanununda gerekse diğer Kanunlarda öngörülen çeşitli hak yoksunluklarının kaldırılmasını sağlayan hukuki bir düzenleme olup, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 121 ve 124. maddeleri ile 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 416 ve 420. maddelerinde yer alan “yasaklanmış hakların geri verilmesi” kurumuna, 5237 sayılı TCK’da ve 5271 sayılı CMK’da yer verilmemiş, 19.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren ve 5560 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun’un 38. maddesiyle 5352 sayılı Adli Sicil Kanununa 13/A maddesi eklenmek suretiyle tekrar düzenlenmiştir. Bu düzenleme ile ceza mahkumiyetinden doğan müebbet hak yoksunluklarının giderilmesi amaçlanmıştır.
5352 sayılı Adli Sicil Kanununa eklenen 13/A maddesinde, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunların belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkûmiyete bağladığı hak yoksunluklarının giderilebilmesi için, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebileceği, bunun için, Türk Ceza Kanunu’nun 53 üncü maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları saklı kalmak kaydıyla, mahkûm olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık bir sürenin geçmiş olması gerektiği belirtilmektedir.
Yasaklanmış hakların geri verilmesi için cezanın infaz edilmiş olması ve kişinin infazın tamamlanmasından itibaren üç yıllık süre içerisinde yeni bir suç işlememesi ve hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda mahkemede bir kanaatin oluşması gerekecektir.
Bu itibarla, mahkum olduğu hapis cezası infaz edilmiş olan hükümlünün, ister Türk Ceza Kanunu’ndan ister özel bir kanundan kaynaklanan yasaklanmış haklarının iadesi yoluyla gerek bir mahkumiyetin sonucu olan, gerekse ceza şeklinde hükmedilen her nevi ehliyetsizliklerinin bertaraf edilip edilmeyeceği yönünden, yasaklanmış haklarının iadesi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, hükümde hak kısıtlayıcı bir yasa maddesi uygulanmadığı gerekçesiyle talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi bu itibarla yerinde görüldüğünden … Sulh Ceza Mahkemesinden kesin olarak verilen 25.04.2014 gün ve 2014/115 D.İş sayılı verilip kesinleşen, 24.07.2014 gün ve 2014/115 D.İş sayılı kararın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca BOZULMASINA, gereğinin yerel mahkemece yerine getirilmesine, 06.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.