Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2015/6667 E. 2015/7735 K. 15.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/6667
KARAR NO : 2015/7735
KARAR TARİHİ : 15.04.2015

Karşılıksız yararlanma suçundan şüpheli …. hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda ….. Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 03/09/2014 tarihli ve 2014/5438 soruşturma, 2014/3141 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik müşteki vekili tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin mercii …. Sulh Ceza Hakimliğinin 06/11/2014 tarihli ve 2014/723 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 29.01.2015 gün ve 2015-2387/6957 sayılı Kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27.02.2015 gün ve 2015/39729 sayalı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre, müşteki kurumun karşılıksız yararlanma iddiası üzerine yürütülen soruşturma sonucu şüpheli hakkında, suçun yasal unsurlarının oluşmadığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme ve taraflar arasında aboneliğe ilişkin bir sözleşme bulunmaması karşısında. Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu. Cumhuriyet savcısı tarafından, mahallinde uzman bilirkişi marifetiyle keşif yapılarak kurulu güç belirlenip, kayıtsız sayaçtan kullanım süresi içerisinde normal kullanıma göre tüketebileceği ortalama elektrik miktarı bilirkişiye hesaplattırılıp, kayıtsız sayaçtan geçirilen tüketim miktarıyla karşılaştırılarak, arasında aşırı bir oransızlık bulunup bulunmadığına dair bilirkişiden rapor alınıp, tutanak mümzileri de tanık olarak dinlendikten sonra toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa iddianame tanzimi ile kamu davası açılması, aksi takdirde kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden itirazın kabulü yerine, yazılı
şekilde reddine karar verilmesin deisabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
5271 sayılı CMK’nın 173/1. maddesinde, suçtan zarar görenin, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı yeri çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hakimliğine itiraz edebileceği öngörülmüş olup, Tokat Cumhuriyet Başsavcılığının 03.09.2014 gün ve 2014/3141 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararının, 01.10.2014 tarihinde şikayetçi vekiline tebliğ edildiği ve onbeş günlük yasal süresinden sonra 24.10.2014 havale tarihli dilekçe ile itiraz edildiği dosya içeriğinden belirlenmekle, itiraz merciinin, itirazın reddine ilişkin kararında sonucu itibariyle isabetsizlik bulunmadığından, (…..) Sulh Ceza Hakimliğinin 06.11.2014 gün ve 2014/723 D.İş sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma isteminin bu itibarla REDDİNE, 15.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.