Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2015/6458 E. 2015/7206 K. 07.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/6458
KARAR NO : 2015/7206
KARAR TARİHİ : 07.04.2015

MAHKEMESİ : ……………. Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık müdafiinin 24/11/2014 havale tarihli temyiz dilekçesinden sonra, sanığın 26/11/2014 havale tarihli dilekçesi ile “cezasının onanmasına” karar verilmesi yönündeki isteklerinin; “onama” yetkisi Yargıtay’a ait bulunduğundan, “temyizden vazgeçme” olarak değerlendirilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-Dosya kapsamına göre; 25/04/2014 tarihli olay yeri görgü tespit tutanağında, ….. ham petrol boru hattında basıncın düşmesi ihbarı üzerine olay yerine gidildiğinde boru hattının geçtiği güzergah kontrol edildiği sırada yol üzerinde sabit duran ve kolluk görevlilerini fark ettiğinde kaçan ve sanığın kullanımındaki kamyonun kovalamaca ile 7-8 km sonra yakalandığı ve özel yapılmış tankerinde yirmi tona yakın akaryakıt bulunduğunun tespit edildiğinin, yine 28/04/2014 tarihli teslim tesellüm tutanağında, tankerde ele geçen ve 14.920 kg olduğu tespit edilen akaryakıtın tam ve eksiksiz teslim edildiğinin belirtilmesi ancak katılan kurumun 06/11/2014 tarihli yazı cevabında hırsızlık olayının gerçekleştiği …. ili …. ilçesi mevkiindeki boru hattının 622,978. km’sinde takılı vananın bulunduğunun ve ekli raporda 148 varil petrol kaybı yaşandığının belirtildiğinin anlaşılması karşısında, sanığın ilk takibe başlandığı yer ile akaryakıtın alındığı yerin aynı yerde olup olmadığı ve bu anlamda kesintisiz bir takip bulunup bulunmadığı tartışılmadan ve eylemin tamamlandığının kabul edilmesine ilişkin delillerin nelerden ibaret olduğu denetime olanak verecek şekilde açıklanıp belirlenmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Sanığın eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 142/3. maddesinde düzenlenen suça ilişkin ceza miktarının, 02/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı yasa değişikliğinden sonra 5 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası olarak belirlendiği gözetildiğinde; gerekçede ve kısa kararda alt sınırdan uzaklaşılarak teşdiden ceza tayin edildiği belirtilmesine karşın cezanın 5 yıl olarak alt sınırdan belirlenmesi suretiyle hükümde çelişki yaratılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 07/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.