Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2015/619 E. 2015/321 K. 20.01.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/619
KARAR NO : 2015/321
KARAR TARİHİ : 20.01.2015

MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun bilinen adreste tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre tebligat, muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 sayılı Yasa’nın 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır.
Yine, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun Tebliğ İmkânsızlığı ve Tebellüğden İmtina başlıklı 21. maddesine 6099 sayılı Yasa’nın 5. maddesi ile eklenen 2. fıkrasında; “gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.” hükmü yer almaktadır. Bu maddeye göre tebliğ işleminin ne şekilde yapılacağı Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik’in 31/1-c maddesinde düzenlenmiş olup, aynı maddenin son fıkrasında bu bende göre yapılacak tebligatlarda Yönetmelik’in 30. maddesinde öngörülen araştırmanın yapılmayacağı belirtilmiştir. Nitekim Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik’in 30/1. maddesinde de buna paralel olarak; “adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine meşruhat verilerek çıkarılan tebligatlar” tebliğ memurunca muhatabın adreste bulunmama sebebinin araştırması zorunluluğu kuralının dışında tutulmuştur.Öte yandan 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 23/8. maddesi uyarınca, tebligatın adres kayıt sistemindeki adrese yapılması durumunda buna ilişkin kaydın tebligat evrakı üzerine yazılması zorunludur. Bir diğer anlatımla 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran merciice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğuna dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunludur.
Somut olayda, sanığın sorgusu sırasında “,,, ” adresinde oturduğunu mahkemeye bildirdiği, yokluğunda verilen kararın sanığın beyan ettiği adrese gönderildiği, tebligat memurunca “adres sürekli kapalı olup, araştırmalara rağmen muhatabın tanınmamaktadır. Komşu adreste oturan apartman yöneticisinin muhatabı ismen tanımadığı ve adreste oturup oturmadığını bilmediği beyan etmiştir. Mahalle muhtarına soruldu, herhangi bir kayda rastlanmamıştır. Muhtar tasdikiyle çıkış merciine iade” şeklinde evrakın üzerine şerh düşülerek mahkemeye iade edildiği, bunun üzerine sanığın mernis adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddeleri uyarınca sanığın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresine usulüne uygun tebligat yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenlerle sanık müdafiini eski hale getirme isteminin yerinde olmadığı belirlenerek yapılan incelemede;
Yokluğunda verilen ve 14.01.2014 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilen hükmü 1412 Sayılı CMUK’nın 310/1-2. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra 11.03.2014 tarihinde temyiz eden sanık müdafinin eski hale getirme istemi ile temyiz isteminin aynı Kanun’un 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE, 20/01/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.