Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2015/5295 E. 2015/5161 K. 11.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/5295
KARAR NO : 2015/5161
KARAR TARİHİ : 11.03.2015

Bilişim yoluyla hırsızlık, suç işlemek için kurulan örgüte üye olma ve bilişim sistemine girme suçlarında sanık ..’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 220/2, 243/1, 43, 142/2-e ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis, 7 ay 15 gün hapis ve on bir kez 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Asliye Ceza Mahkemesinin 30/12/2008 tarihli ve 2008/103 Esas, 2008/680 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 29/01/2015 gün ve 2014/2446/7029 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 06/02/2015 gün ve 2015/40306 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre, mahkemesince yapılan yargılama sonucunda sanık …’ın bilişim yoluyla hırsızlık, suç işlemek için kurulan örgüte üye olma ve bilişim sistemine girme suçlarından mahkûmiyetine karar verilmiş ise de: mahkemenin gerekçeli kararının 25. sayfasında yer alan sanığın iştirak ettiği eylemlere esas alınan 305 nolu tape kayıtlarında, sadece sanığın uyuşturucu madde ticaretine ilişkin konuşmasının bulunduğu, suça ilişkin diğer tapelerde ise herhangi bir konuşmasının bulunmadığı, yine hükme esas alınan (örgütle ilgili verdiği bilgiler nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinden yararlandırılan) Burak ’ın ifadesinde, sanık Baki …’in dosyanın diğer sanıklarından ….’in uyuşturucu dağıtım işinde görev aldığını belirttiği ancak hırsızlık eylemlerinde rol aldığına dair bir beyanda bulunmadığı, buna karşılık mahkemesince sanığın üzerine atılı eylemler nedeniyle cezalandırılmasında hangi delillerle ilişkilendirildiğinin belli olmadığı ve delillerin tartışılmadığı anlaşılmakla, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinde düzenlenen kanun yararına bozma, kesinleşmiş kararlara karşı başvurulan olağanüstü bir yasa yolu olup, bu yolla kanunların aynı şekilde uygulanması, Yargıtay denetiminden geçmeksizin kesinleşen kararlardaki hukuka aykırılıkların giderilmesinin sağlanması amaçlanmaktadır.
Kanun yararına bozmanın konusu hukuka aykırılıkların giderilmesi olunca, ayrıntıları 26.10.1932 gün ve 29/12 sayılı içtihadı birleştirme kararında açıklandığı üzere, yasaya aykırılık halleri uygulamadaki yanlışlıklar ile esasa etkili usul hatalarından ibarettir.
Olayla ilgili tüm kanıtlar toplanıp değerlendirildikten sonra verilen kararlarla ilgili olarak, kanıtların takdir ve değerlendirilmesinde yanılgıya düşüldüğünden söz edilerek kanun yararına bozma yasa yoluna başvurma olanağı bulunmadığından, . Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen, 30.12.2008 gün ve 2008/103, 2008/680 sayılı karara yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 11.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.