Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2015/4558 E. 2015/11011 K. 27.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/4558
KARAR NO : 2015/11011
KARAR TARİHİ : 27.05.2015

Tebliğname No : KD – 2013/157164
MAHKEMESİ : Ahlat Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 24/01/2013
NUMARASI : 2012/256 (E) ve 2013/54 (K)
SUÇ : Mühür bozma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Mühür bozma suçundan sanık M.. Y.. hakkında Ahlat Asliye Ceza Mahkemesi’nin 17.09.2009 tarih, 2008/261-2009/256 E-K sayılı mahkumiyet kararının, sanık tarafından temyizi üzerine, dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonunda; 29.01.2015 gün, 2014/1087- 2015/1240 sayılı ilam ile;
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca, kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete karar verilmiş ise vekili bulunan katılan lehine, vekil duruşmalara katılmamış olsa dahi, Tarifenin ikinci kısım ikinci bölümünde belirlenen avukatlık ücretinin sanığa yükletileceği gözetilmeden dilekçe yazım ücretine hükmedilmesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak ;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250, 2009/13 sayılı kararında da belirtildiği üzere hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için objektif koşullardan birisi de suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesi olduğu ancak herhangi bir zararın doğmadığı veya zarar doğurmaya elverişli bulunmayan suçlar yönünden bu koşulun aranmayacağı gözetilmeden, mühür bozma suçunun işlenmesiyle doğmuş maddi bir zarar da bulunmadığı halde, suç tarihi itibari ile kasıtlı bir suçtan engel sabıkası bulunmayan sanığın “kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurulup yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususundaki kanaat” ile hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerekirken “zarar giderilmediğinden” şeklindeki gerekçe ile mühür bozma suçundan 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi;
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, dair karara karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 20.02.2015 gün, 2013/157164 sayılı itirazı üzerine dosya dairemize gönderilmekle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 308. maddesinin, 6352 sayılı Kanun’un 99. maddesi ile eklenen 3. fıkrası uyarınca yapılan incelemede;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık hakkında mühür bozma suçundan kurulan hükmün bozulmasına ilişkin dairemiz ilamının kaldırılarak, daha önce eleştiri konusu yapılan hususun bozma sebebi olarak eklenmesi gerektiği ve hükmün bozulması yönündeki Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE, dairemizin 29.01.2015 gün ve 1087-1240 sayılı ilamının kaldırılmasına karar verilerek yapılan incelemede;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250, 2009/13 sayılı kararında da belirtildiği üzere hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için objektif koşullardan birisi de suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesi olduğu ancak herhangi bir zararın doğmadığı veya zarar doğurmaya elverişli bulunmayan suçlar yönünden bu koşulun aranmayacağı gözetilmeden, mühür bozma suçunun işlenmesiyle doğmuş maddi bir zarar da bulunmadığı halde, suç tarihi itibari ile kasıtlı bir suçtan engel sabıkası bulunmayan sanığın “kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurulup yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususundaki kanaat” ile hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerekirken “zarar giderilmediğinden” şeklindeki gerekçe ile mühür bozma suçundan 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi;
2-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca, kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete karar verilmiş ise vekili bulunan katılan lehine, vekil duruşmalara katılmamış olsa dahi, Tarifenin ikinci kısım ikinci bölümünde belirlenen avukatlık ücretinin sanığa yükletileceği gözetilmeden dilekçe yazım ücretine hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 27.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.