Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2015/4205 E. 2015/20618 K. 12.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/4205
KARAR NO : 2015/20618
KARAR TARİHİ : 12.11.2015

Tebliğname No : 2 – 2013/350411
MAHKEMESİ : Elbistan 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 13/06/2013
NUMARASI : 2011/309 (E) ve 2013/121 (K)
SUÇ : Karşılıksız yararlanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
I-Sanığın temyiz istemine yönelik incelemede;
Mahkemenin yasa yolu bildirimi yeterli görüldüğünden tebliğnamedeki yasa yoluna başvuru yöntemi açıkça belirtilmediğinden temyizin süresinde kabul edilmesi gerektiğine ilişkin düşünceye katılınmamıştır
Sanığın, yokluğunda verilen ve 02/08/2013 tarihinde tebliğ edilen hükme karşı, 1412 sayılı CMUK’nın 310. maddesinde öngörülen bir haftalık temyiz süresi geçtikten sonra, 01/10/2013 tarihinde yaptığı temyiz isteminin, aynı Kanun’un 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,
II-Şikayetçi ve katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
24/03/2011 tarihli tutanağa istinaden açılan kamu davasında, duruşma tarihinin , şikayette bulunan avukat Salih Aslan yerine avukat Salahaddin Dökmener’e yapılması nedeniyle, usulüne uygun olarak kamu davasından haberdar edilmeyen şikayetçi kurum vekilinin, 5271 sayılı CMK’nın 260/1. maddesi uyarınca kanun yollarına başvurma hakkı bulunduğu belirlenerek katılan sıfatını alabilecek şekilde suçtan zarar görmüş bulunan şikayetçi vekili haberdar edilmeden karar verilmişse de, şikayetçi kurum vekilinin hükmü temyiz ederek katılma iradesini açıkça ortaya koyması nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 237/2. maddesi uyarınca katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;
1- Hüküm tarihinden önce 02.07.2012 tarihinde kabul edilerek, 28344 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesinin l. fıkrası uyarınca aynı maddenin 2. fıkrası gereğince, katılan kurumun zararını tazmin etmesi halinde sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilerek, 24/03/2011 tarihli tutanak açısından bilirkişi tarafından hesaplanan kaçak kullanım bedeli ile 20/09/2011 tarihli tutanak açısından ise bilirkişiye hesaplattırılacak miktarları ödemesi hususunda sanığa ihtar yapılıp makul bir süre verilerek sonucuna göre hakkında 6352 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına karar verilip verilmeyeceğinin değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabule göre de;
1-24/03/2011 tarihli tutanağa istinaden 15/11/2011 tarihinde düzenlenen iddianamenin, 20/09/2011 tarihli tutanaktan sonra olması nedeniyle hukuki kesintinin oluşmadığı, diğer bir deyimle 20/09/2011 tarihli tutanağın 15/11/2011 tarihli ilk iddianameden önce düzenlenmiş olduğu, her bir tutanak ayrı davaların konusu yapılsa da, suçun işlendiği tarihler arasında geçen süre nazara alınarak sanığın zincirleme şekilde gerçekleşen eylemlerinin TCK’nın 163/3 ve 43. maddeleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde ayrı ayrı cezalandırılmasına karar verilmesi,
2- Kendisini vekil ile temsil ettiren katılan kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 12/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.