Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2015/4087 E. 2015/11149 K. 28.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/4087
KARAR NO : 2015/11149
KARAR TARİHİ : 28.05.2015

Tebliğname No : 2 – 2013/349398
MAHKEMESİ : Antalya 5. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 30/11/2012
NUMARASI : 2012/963 (E) ve 2012/1087 (K)
SUÇ : Karşılıksız yararlanma, mühür bozma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
I- Sanık hakkında mühür bozma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
6352 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesinin 2. fıkrası uyarınca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 16/07/2012 tarihli dosyanın mahkemesine iade edilmesine dair kararı sadece elektrik enerjisi hırsızlığı suçundan kurulan hükümle ilgili olduğu, iade sonrası mühür bozma suçundan kurulan hüküm yok hükmünde olup, daha önce mühür bozma suçundan 26/10/2011 tarihinde kurulan hüküm ile bu hükme karşı katılan vekili tarafından yapılan temyiz başvurusunun geçerli olduğu belirlenerek yapılan incelemede,
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
II- Sanık hakkında karşılıksız yararlanma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
02.07.2012 tarihinde kabul edilip 28344 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesinin 1. ve 2. fıkrası hükümleri birlikte ele alınıp değerlendirildiğinde, “yapılan değişiklikle amaçlananın bu kapsam dâhilindeki suçlar bakımından kurum zararının ödenmesi halinde, olayın sanık ya da sanıkları hakkında ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilerek işin esasına girilmesinin önlenmesi” olduğu değerlendirilip, katılan kurumun cezasız ve vergisiz gerçek zararı bilirkişiye hesaplattırılıp, sanığa miktar da belirtilmek suretiyle “bilirkişinin hesapladığı kurumun cezasız ve vergisiz gerçek zararını gidermesi durumunda 6352 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesi gereğince hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceğine” ilişkin bildirimde bulunulduktan sonra yasal sürenin geçmesi nedeni ile sanığa makul bir süre de tanınıp bu süre beklenilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininin gerekli olduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 28/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.