Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2015/4053 E. 2015/11151 K. 28.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/4053
KARAR NO : 2015/11151
KARAR TARİHİ : 28.05.2015

Tebliğname No : 2 – 2013/348994
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 16/09/2013
NUMARASI : 2012/1195 (E) ve 2013/241 (K)
SUÇ : Karşılıksız yararlanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
I- Sanık hakkında 28/07/2009 tarihinde işlenen suçtan dolayı kurulan hükmün incelenmesinde;
03/05/2012 tarihli mahkumiyet hükmünün, kesinleşmesinden sonra 05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Yasa hükümlerine göre uyarlama yapılması istemi üzerine, dosya yeniden ele alınarak duruşma açılmak suretiyle karşılıksız yararlanma suçundan mahkumiyet hükmü kurulduğu belirlenmiş olup, ayrıntısı Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 17.05.2011 gün, 66-96 sayılı kararında da açıklandığı üzere, 01 Haziran 2005 tarihinden sonra gerçekleştirilen yasa değişiklikleri nedeniyle uyarlama yargılamasının tabi olacağı ilkelerin 5252 sayılı Kanun’un 9. maddesine göre değil, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 98 ilâ 101. maddelerine göre belirlenmesi gerektiği, uyarlama yargılaması sonucunda verilen kararlara karşı başvurulabilecek yasa yolunun ise 5275 sayılı Kanun’un 101/3. maddesi uyarınca itiraz yasa yolu olduğu ve bu tür kararların temyizinin mümkün olmadığı dikkate alınarak, CMK’nın 264. maddesine göre de kanun yolunun ve merciinin belirlenmesinde yanılma, başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağından, hükümlünün dilekçesi itiraz niteliğinde kabul edilerek itirazın merciince incelenmesi için dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
II- Sanık hakkında 26/01/2011 tarihinde işlenen suçtan dolayı kurulan hükmün incelenmesinde;
02.07.2012 tarihinde kabul edilip 28344 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesinin 1. ve 2. fıkrası hükümleri birlikte ele alınıp değerlendirildiğinde, “yapılan değişiklikle amaçlananın bu kapsam dâhilindeki suçlar bakımından kurum zararının ödenmesi halinde, olayın sanık ya da sanıkları hakkında ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilerek işin esasına girilmesinin önlenmesi” olduğu değerlendirilip, katılan kurumun cezasız ve vergisiz gerçek zararı bilirkişiye hesaplattırılıp, sanığa miktar da belirtilmek suretiyle “bilirkişinin hesapladığı kurumun cezasız ve vergisiz gerçek zararını gidermesi durumunda 6352 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesi gereğince hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceğine” ilişkin bildirimde bulunulduktan sonra yasal sürenin geçmesi nedeni ile sanığa makul bir süre de tanınıp bu süre beklenilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininin gerekli olduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 28/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.