Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2015/3807 E. 2015/8110 K. 20.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/3807
KARAR NO : 2015/8110
KARAR TARİHİ : 20.04.2015

Tebliğname No : 6 – 2013/317397
MAHKEMESİ : Sapanca Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 04/06/2013
NUMARASI : 2011/282 (E) ve 2013/59 (K)
SUÇ : Karşılıksız yararlanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
O yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin karşılıksız yararlanma suçundan kurulan hükümlere yönelik olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
1- 02.07.2012 tarihinde kabul edilip 28344 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesinin 1. ve 2. fıkrası hükümleri birlikte ele alınıp değerlendirildiğinde “yapılan değişiklikle amaçlananın bu kapsam dâhilindeki suçlar bakımından kurum zararının ödenmesi halinde, olayın sanık ya da sanıkları hakkında ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilerek işin esasına girilmesinin önlenmesi” olduğu değerlendirilip, katılan kurumun cezasız ve vergisiz gerçek zararı konusunda uzman bir bilirkişiye hesaplattırılarak, sanığa “bilirkişinin hesapladığı kurum zararını gidermesi durumunda 6352 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesi gereğince hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceğine” ilişkin ödenmesi gereken zarar miktarını açıkça içeren bir bildirimde bulunulduktan sonra yasal sürenin geçmesi nedeni ile sanığa makul bir süre de tanınıp bu süre beklenilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininin gerekli olduğunun gözetilmeden, 6352 sayılı Kanun’un geçici 2/2 maddesinin duruşmada okunması ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi,
2- Sanık hakkında aynı yerle ilgili olarak düzenlenen 19.02.2011, 19.04.2011 ve 23.07.2011 tarihli üç ayrı kaçak su tespit tutanağına ilişkin olarak 19.12.2011 tarihli iddianamenin düzenlendiği ve hukuki kesintinin oluşmadığının anlaşılması karşısında, sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule göre de;
3- 5237 sayılı TCK’nın 50. maddesinde kısa süreli hapis cezasının, suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre adli para cezasına veya maddede belirtilen tedbirlere çevrilebileceği belirtilmiş olup hapis cezasının kısa süreli olması halinde belirtilen sübjektif koşulların değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden “sanığa verilen cezanın miktarı itibariyle koşulları yönünden oluşmadığından” biçimdeki yasal olmayan gerekçeyle sanık hakkında TCK’nın 50. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 20/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.