Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2015/3721 E. 2015/8021 K. 20.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/3721
KARAR NO : 2015/8021
KARAR TARİHİ : 20.04.2015

Tebliğname No : 2 – 2014/519
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 23. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 01/10/2013
NUMARASI : 2011/301 (E) ve 2013/466 (K)
SUÇ : Karşılıksız yararlanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1-Karar başlığına suç tarihlerinin eksik yazılması,
2-Sanığın oturduğu evde 07.03.2009 ve 07.04.2009 tarihlerinde yapılan kontrollerde sözleşmesi borçtan dolayı iptal edilip elektriği kesildiği halde elektriği açmak suretiyle kaçak elektrik kullandığının iddia edildiği olayda sanığın savunmasında, evde kiracı olarak oturduğunu, kaçak elektrik kullanmadığını belirtilmesi karşısında, kuruma kaydı olmayan sayacın her türlü müdahaleye müsait olduğu ve denetim imkanının bulunmadığı gözetilerek suça konu sayacın hangi tarihte takıldığı araştırılıp, kurulu güç ile kaçak tespit tarihlerinde zati sayaçtaki tüketim miktarlarının, sayacın kullanıldığı süre nazara alındığında normal olup olmadığı konusunda bilirkişiden rapor alınarak sanığın faydalanma kastı ile hareket edip etmediği tartışılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik kovuşturma sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-Sanığa atılı suçun sübut bulması halinde, 02.07.2012 tarihinde kabul edilip 28344 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı “Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkındaki” Kanun’un geçici 2. maddesinin 1. ve 2. fıkrası hükümleri birlikte ele alınıp değerlendirildiğinde, “yapılan değişiklikle amaçlananın bu kapsam dahilindeki suçlar bakımından kurum zararının ödenmesi halinde, olayın sanık ya da sanıkları hakkında ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilerek işin esasına girilmesinin önlenmesi”
olduğu değerlendirilip, anılan Kanun’un geçici 2. maddesi gereğince; her iki tutanaktan kaynaklanan katılan kurum zararı normal tarife üzerinden bilirkişiye hesaplattırılarak bu zararı ödemesi konusunda sanığa “makul süre içinde bu zararı giderdiği takdirde hakkında ceza verilmesine yer olmadığı kararı verileceği hususuna” dair bildirimde bulunularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininin gerekli olduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
4-Kabule göre de;
Atılı suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığının kabulü halinde 5271 sayılı CMK’nın 223/2-e madde-fıkrası uyarınca beraat kararı verilmesi gerekirken, ceza tertibine yer olmadığına şeklinde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan kurum vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 20.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.