Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2015/3698 E. 2015/8009 K. 20.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/3698
KARAR NO : 2015/8009
KARAR TARİHİ : 20.04.2015

Tebliğname No : 2 – 2013/396372
MAHKEMESİ : Küçükçekmece 7. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 25/10/2013
NUMARASI : 2011/639 (E) ve 2013/739 (K)
SUÇ : Karşılıksız yararlanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın suç tarihinde kurban satış yeri olarak çalıştırdığı işyerinde yapılan kontrolde sayaçsız uçları direk bağlı olarak kaçak elektrik kullandığının tespit edildiği olayda her ne kadar duruşmadaki savunmasında işyerini açık kimliğini bilmediği A.K. adlı kişinin çalıştırdığını, kendisinin kar ortağı olarak işe girdiğini belirtmiş ise de, yapılan zabıta araştırmasına göre, işyerinin kapandığı işyeriyle ilgili bilgi sahibi birisine rastlanmadığının belirtilmesi, savunmada adı geçen A.. K.. adına çıkan davetiyenin tanınmadığından iade edilmesi ve sanığın kaçak elektrik tespit tutanağında yazılan beyanına göre işyerine yeni taşındığını en kısa zamanda sözleşme yapıp sayaç takacağını belirtmiş olması karşısında savunmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı ve işyerini kendisinin işlettiği anlaşılmakla tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiş, dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
02.07.2012 tarihinde kabul edilip 28344 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı “Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkındaki” Kanun’un geçici 2. maddesinin 1. ve 2. fıkrası hükümleri birlikte ele alınıp değerlendirildiğinde, “yapılan değişiklikle amaçlananın bu kapsam dahilindeki suçlar bakımından kurum zararının ödenmesi halinde, olayın sanık ya da sanıkları hakkında ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilerek işin esasına girilmesinin önlenmesi” olduğu değerlendirilip, anılan Kanun’un geçici 2. maddesi gereğince; katılan kurum zararı normal tarife üzerinden bilirkişiye hesaplattırılarak sanığa “makul süre içerisinde bu zararı giderdiği takdirde hakkında ceza verilmesine yer olmadığı kararı verileceği hususuna” dair bildirimde bulunularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininin gerekli olduğu gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 20.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.