Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2015/3378 E. 2015/4523 K. 04.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/3378
KARAR NO : 2015/4523
KARAR TARİHİ : 04.03.2015

Tebliğname No : 2 – 2013/392978
MAHKEMESİ : Anamur 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 15/01/2013
NUMARASI : 2012/1232 (E) ve 2013/49 (K)
SUÇ : Karşılıksız yararlanma, mühür bozma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-) Sanık hakkında mühür bozma suçundan kurulan 17.02.2012 tarihli, 2011/366 E. ve 2012/71 K. sayılı karara yönelik sanık müdafiinin temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Mühür bozma suçundan doğrudan hükmolunan adli para cezasının miktar ve türüne göre; 14.04.2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’a eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3000 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından sanık müdafiinin temyiz isteğinin aynı Kanun’un 317. maddesi gereğince REDDİNE,
2-) Sanık hakkında karşılıksız yararlanma suçundan kurulan 15.01.2013 tarihli, 2012/1232 E. ve 2013/49 K. sayılı karara yönelik sanık müdafiinin temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Dosya kapsamına göre diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir. Ancak;
02.07.2012 tarihinde kabul edilip 28344 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı “Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkındaki” Kanun’un geçici 2. maddesinin 1. ve 2. fıkrası hükümleri birlikte ele alınıp değerlendirildiğinde, “yapılan değişiklikle amaçlananın bu kapsam
dâhilindeki suçlar bakımından kurum zararının ödenmesi halinde, olayın sanık ya da sanıkları hakkında ceza verilmesine yer olmadığı karar verilerek işin esasına girilmesinin önlenmesi” olduğu değerlendirilip, anılan Kanun’un geçici 2. maddesi gereğince; sanığa, “şikâyetçi kurumun bilirkişi tarafından tespit edilen vergi ve cezalardan arındırılmış gerçek zararını gidermesi halinde hakkında ceza verilmesine yer olmadığı kararı verileceği” hususunda bildirimde bulunulduktan sonra yasal sürenin geçmesi nedeni ile sanığa makul bir süre de tanınıp bu süre beklenilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininin gerekli olduğu gözetilmeden, bilirkişinin belirlediği zarar üzerinden ödeme ihtaratı yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 04.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.