Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2015/3085 E. 2015/7020 K. 06.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/3085
KARAR NO : 2015/7020
KARAR TARİHİ : 06.04.2015

MAHKEMESİ : ……………….. Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mühür bozma, karşılıksız yararlanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanık hakkında mühür bozma suçundan hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre hükmün; 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna eklenen geçici 2. maddede, Bölge Adliye Mahkemeleri faaliyete geçinceye kadar hapis cezasından verilenler hariç olmak üzere sonuç olarak belirlenen üçbin Türk Lirası dahil adli para cezasına ilişkin mahkumiyet hükümlerine karşı temyiz yasa yoluna başvurulamayacağı öngörülmekle, hüküm tarihine göre temyizi mümkün olmadığından, katılan kurum vekilinin temyiz istemlerinin 1412 sayılı Kanun’un 317.maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,
2-Sanık hakkında karşılıksız yararlanma suçundan kurulan davanın reddine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde,
Sanığın kullandığı aynı aboneyle ilgili olarak tutulan 28.07.2011 ve 17.08.2011 tarihli tutanaklara ilişkin Sakarya 4.Asliye Ceza Mahkemesine, 16.01.2012 tarihli iddianameyle açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda sanığın mahkumiyetine karar verildiği ve bu hükmün kesinleştiği, yargılamaya konu 27.10.2011 tarihli tutanakla ilgili 01.02.2011 tarihinde, 29.11.2011 tarihli tutanakla ilgili olarak ta 18.04.2012 tarihinde iddianame düzenlendiği ve açılan her iki davanın birleştirilmesine karar verildiği olayda, tutanak tarihlerinin farklı olması karşısında davanın reddi koşullarının bulunmadığı anlaşılmakla her iki tutanağın ilk iddianamenin kabulü ile hukuki kesinti oluşmadan önce düzenlendiği gözetilerek yargılamaya devam edilip kesinleşen dosyanın bu dosya içine konularak sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulması halinde tutanaklar arasındaki süre dikkate alındığında 5237 sayılı TCK’nın 43. maddesinin uygulanıp kesinleşen ceza mahsup edilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan kurum vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 06.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.