YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/2847
KARAR NO : 2015/4137
KARAR TARİHİ : 02.03.2015
MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1-Fiilin suç oluşturmaması nedeniyle derhal beraat kararı verilmesi dışında delillerin takdir ve tayini gereken durumlarda sanığın sorgusu yapılıp savunması saptanmadan beraat kararı verilemeyeceği, Yargıtay Ceza Genel Kurulu ve dairemizin uyum gösteren kararlarının da bu yönde olduğu gözetilmeden, bu dosya ile birleştirilmesine karar verilen 2011/621 esas sayılı dosyada 5271 sayılı CMK’nın 193/2. maddesine yanlış anlam verilmek suretiyle sanığın sorgusu yapılmadan delil takdiri yoluna gidilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-02.07.2012 tarihinde kabul edilerek, 28344 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun’un geçici 2. maddesinin l. fıkrası uyarınca aynı maddenin 2. fıkrası gereğince, katılan kurumun zararını tazmin etmesi halinde sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilerek, sanığın kurumun zararını giderip gidermediği sorularak, gidermediğinin tespiti halinde, katılan kurumun cezasız ve vergisiz gerçek zararı bilirkişiye hesaplattırılıp “ bilirkişi tarafından hesap olunacak katılan kurumun zararını gidermesi halinde 6352 sayılı Yasa’nın geçici 2/2 maddesi gereğince hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceğine” dair bildirimde bulunularak sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik soruşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
3-Kabule göre de, Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168.maddesi ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13.maddesinin 5.fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini bir vekil ile temsil ettiren sanık lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 02/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.