YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/2828
KARAR NO : 2015/4226
KARAR TARİHİ : 03.03.2015
MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma, mühür bozma
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
6352 sayılı Yasa’nın 2. maddesinin 2. fıkrası uyarınca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 13.07.2012 tarihli iade kararı sadece elektrik enerjisi hırsızlığı suçundan kurulan hükümle ilgili olup daha önce mühür bozma suçundan kurulan hüküm ile bu hükme karşı yapılan temyiz başvuruları geçerli olduğundan, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının iade kararından sonra mühür bozma suçundan kurulan hüküm hukuken geçersiz olup katılan vekilinin mühür bozma suçundan 25.03.2012, karşılıksız yararlanma suçundan 12.02.2013 tarihinde verilen kararlara yönelik temyizi üzerine yapılan incelemede;
1- 6352 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesi gereğince katılan kurumun zararını gidermesi halinde sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilerek, sanığa yapılan ödeme ihtarında miktar belirtilmediğinin anlaşılması karşısında; katılan kurumun cezasız ve vergisiz gerçek zararı bilirkişiye hesaplattırılıp, “Sanığa bilirkişinin hesapladığı kurum zararını gidermesi durumunda 6352 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesi gereğince hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceğine” ilişkin bildirimde bulunularak ve ödemesi için makul bir süre verilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ile sanığın karşılıksız yararlanma suçundan beraatına karar verilmesi,
2- Fiilin suç oluşturmaması nedeniyle derhal beraat kararı verilmesi dışında delillerin takdir ve tayini gereken durumlarda sanığın sorgusu yapılıp savunması saptanmadan beraat kararı verilemeyeceği, Yargıtay Ceza Genel Kurulu ve dairemizin uyum gösteren kararlarının da bu yönde olduğu gözetilmeden, 5271 sayılı CMK’nın 193/2. maddesine yanlış anlam verilmek suretiyle sanığın sorgusu yapılmadan delil takdiri yoluna gidilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 03/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.