Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2015/2751 E. 2015/5260 K. 12.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/2751
KARAR NO : 2015/5260
KARAR TARİHİ : 12.03.2015

MAHKEMESİ Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
02.07.2012 tarihinde kabul edilip 28344 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı “Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkındaki” Kanun’un geçici 2. maddesinin 1. ve 2. fıkrası hükümleri birlikte ele alınıp değerlendirildiğinde, “yapılan değişiklikle amaçlananın bu kapsam dâhilindeki suçlar bakımından kurum zararının ödenmesi halinde, olayın sanık ya da sanıkları hakkında ceza verilmesine yer olmadığı karar verilerek işin esasına girilmesinin önlenmesi” olduğu değerlendirilip, anılan Kanun’un geçici 2. maddesi gereğince; sanığa, kurum tarafından belirlenen kaçak tüketim miktarı ile bilirkişi tarafından belirlenen miktar arasında bariz fark bulunduğundan “şikâyetçi kurumun bilirkişi tarafından cezasız ve vergisiz olarak tespit edilen (1. tutanak için 134,40 + 2. tutanak için 55,52 TL olmak üzere toplam) 189,92 TL tutarındaki zararını gidermesi halinde hakkında ceza verilmesine yer olmadığı kararı verileceği” hususunda bildirimde bulunulduktan sonra yasal sürenin geçmesi nedeni ile sanığa makul bir süre de tanınıp bu süre beklenilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininin gerekli olduğu gözetilmeden, yasal süre geçirilip, ayrıca fiilin suç oluşturmaması nedeniyle derhal beraat kararı verilmesi dışında, delillerin takdir ve tayini gereken durumlarda sanığın sorgusu yapılıp savunması saptanmadan beraat kararı verilemeyeceği gözetilmeden
5271 sayılı CMK’nın 193/2 maddesine yanlış anlam verilerek aynı yasanın 191 ve 147. maddeleri gereğince sanığın sorgusu yapılmadan delil takdiri yapılarak eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 12/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.