Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2015/2738 E. 2015/7862 K. 15.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/2738
KARAR NO : 2015/7862
KARAR TARİHİ : 15.04.2015

MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ :Karşılıksız yararlanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-5271 sayılı CMK’da mahkemeye gelmemiş olan sanık hakkında duruşma yapılamayacağına ve yargılamanın doğrudan doğruya olmasına ilişkin temel kurallar ile sözlülük ve duruşmada hazır bulunma ilkelerinin istisnalarından biri olarak öngörülen 5271 sayılı CMK’nın 193/2.maddesinin beraat kararı yönünden ancak dosya kapsamından ilk bakışta eylemin suç oluşturmayacağının anlaşılması hali ile sınırlı olarak uygulanabileceği ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu ile dairemizin uyum gösteren kararlarının da bu yönde olduğu gözetilmeden, anılan maddeye yanlış anlam verilerek sanığın yöntemine uygun sorgusu yapılmadan beraat kararı verilmesi,
2-Katılan kurumun 25.10.2011,25.10.2013 ve 14.12.2013 tarihli yazılarında kaçak bedelinin ödenmediği bildirilmesine karşın, sanık müdafiinin kovuşturma sırasında kaçak bedelinin ödendiğini iddia etmesi ve ….. Bankası internet şubesi aracılığıyla katılan kurumun TC ….. Bankası …. Şubesindeki hesabına 28.10.2013 tarihinde 446.43 TL’nin EFT yoluyla yatırıldığına ilişkin banka dekontu örneğini dosyasına sunması karşısında; 02/07/2012 tarihinde kabul edilerek, 28344 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun’un geçici 2. maddesinin 1. fıkrası uyarınca aynı maddenin 2. fıkrası gereğince, katılan kurumun zararını tazmin etmesi halinde sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilerek, öncelikle sanık müdafiinin örneğini sunduğu dekontun onaylı bir örneği getirtilerek, bu dekontta yer alan ödemenin kovuşturmaya konu olan suçla ilgili olup olmadığının, katılan kurumun vergi ve cezalardan arındırılmış gerçek zararının giderilip giderilmediğinin kesin olarak belirlenmesi ve zararın giderilmediğinin belirlenmesi halinde ise sanığa “katılan kurumun bilirkişi tarafından belirlenen vergi ve cezalardan arındırılmış gerçek zararını altı aylık yasal sürenin geçmesi nedeniyle makul süre içerisinde gidermesi halinde 6352 sayılı Kanun’un geçici 2/2 maddesi gereğince hakkında ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verileceğine” dair bildirimde bulunularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği halde ödeme ihtaratı yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 15.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.