Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2015/2709 E. 2015/4037 K. 02.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/2709
KARAR NO : 2015/4037
KARAR TARİHİ : 02.03.2015

MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma, mühür bozma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
I- Sanık hakkında mühür bozma suçundan verilen hükme yönelik katılan vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya,toplanan delillere,gerekçeye,hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
II- Sanık hakkında karşılıksız yararlanma suçundan verilen hükme yönelik sanık ve katılan vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
17.05.2013 tarihli yazısında “kaçak elektrik bedelinin 5 taksit yapıldığını ve ilk iki taksidin ödendiğini” bildiren katılan kurumun 28.10.2013 tarihli yazısında “kaçak bedelinin ödenmediğini” bildirmesine karşın suç tutanağı ekinde yer alan belgede sanığın 21.01.2013 ve 20.02.2013 tarihlerinde iki taksit ödemesi yaptığının belirlenmesi ve sanığın temyiz dilekçesinde kaçak bedelinin tamamını 24.06.2013 tarihinde ödediğini savunması karşısında; öncelikle katılan kurumun yazıları arasındaki çelişki giderilerek kaçak bedelinin ödenip ödenmediğinin ve hangi tarihte ödendiğinin kesin olarak tespit edilmesi, katılan kurumun vergisiz ve cezasız olarak normal tarifeye göre gerçek zararının bilirkişiye hesaplattırılması, sanığın kamu davası açılmadan önce taksitler halinde ödediği miktarların toplamının, bilirkişi tarafından hesaplanan zarar miktarını karşılayıp karşılamadığının belirlenmesi, yakınan kurumun uğradığı zararın, soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin edilmiş olması halinde 5237 sayılı TCK’nın 168/5. maddesi uyarınca kamu davasının
açılamayacağı ve açılmış olan davanın düşmesine karar verileceği, zararın hüküm verilinceye kadar tamamen tazmin edilmesi halinde ise, verilecek cezanın üçte birine kadar indirileceği hususları dikkate alınmadan, TCK’nın 168/5.maddesinin uygulanma olanağı tartışılmadan, eksik kovuşturmayla yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250, 2009/13 sayılı kararında da belirtildiği üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin objektif koşullarından birisi de, suçun işlenmesi ile mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesi olduğundan öncelikle sanığın katılan kurumun zararını giderip gidermediği kesin olarak belirlenerek ve sanığın daha önce kasıtlı suçtan mahkumiyetinin bulunmadığı gözetilerek; CMK’nın 231. maddesinin 6. fıkrasının ( b ) bendi uyarınca, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunda oluşacak kanaate göre hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılamayacağına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden; “katılan kurumun zararını karşılamadığı” şeklindeki, yasal olmayan, yetersiz gerekçeyle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 02.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.