Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2015/2610 E. 2015/4063 K. 02.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/2610
KARAR NO : 2015/4063
KARAR TARİHİ : 02.03.2015

MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
11.07.2013 tarihli dilekçesiyle kamu davasına katılma talebinde bulunan ve bu talebi hakkında mahkemece olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi nedeniyle suçtan zarar gördüğü açıkça belli olan müşteki vekilinin, 5271 sayılı CMK’nın 237/2. maddesine göre katılma talebinin kabulüne karar verilerek yapılan incelemede;
1- 02.07.2012 tarihinde kabul edilerek, 28344 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun geçici 2. maddesinin 2. fıkrası gereğince, şikayetçi kurumun zararını tazmin etmesi halinde sanıklar hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilerek, sanıkların eylemleri nedeniyle katılan kurumun uğradığı gerçek zarar miktarı bilirkişi tarafından belirlenerek, sanıklara “katılan kurumun belirlenen zararını makul süre içerisinde gidermesi halinde 6352 sayılı Kanun’un geçici 2/2. maddesi gereğince hakkında ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verileceğine” dair bildirimde bulunulup, sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve soruşturma sonucu delil takdiri yoluna gidilmek suretiyle yazılı biçimde hüküm kurulması,
2- Fiilin suç oluşturmaması nedeniyle derhal beraat kararı verilmesi dışında, delillerin takdir ve tayini gereken durumlarda sanığın sorgusu yapılıp savunması saptanmadan hüküm kurulamayacağı gözetilmeden, 5271 sayılı CMK’nın 193. maddesine yanlış anlam verilerek sanıkların sorgusu yapılmadan, delil takdiri yoluna gidilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 02/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.