Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2015/2525 E. 2015/7545 K. 13.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/2525
KARAR NO : 2015/7545
KARAR TARİHİ : 13.04.2015

MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
I- Katılan vekilinin, 15.09.2009 tarihli iddianameyle açılan kamu davasında sanık ……… hakkında verilen beraat kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Katılan kurum tarafından gönderilen 28.11.2013 tarihli yazıya göre, ….. numaralı ve 06.05.2009 tarihli kaçak kullanım tutanağı nedeniyle oluşan zararın giderildiği anlaşılmakla, katılan kurumun zararını tazmin etmiş olan sanık hakkında, 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava Ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun’un geçici 2. maddesinin 2. fıkrası uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 6352 sayılı Kanun’un geçici 2/2 maddesi uyarınca sanık hakkında CEZA VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
II- Katılan vekilinin, 31.05.2009 tarihli iddianameyle açılan kamu davasında sanıklar hakkında verilen beraat kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
1) Sanıklar hakkında verilen 16.10.2012 tarihli beraat kararının, Dairemizin 01.07.2013 tarihli ilamı ile “CMK’nın 193/2. maddesinin beraat kararı yönünden “dosya kapsamına göre ilk bakışta eylemin suç oluşturmayacağının anlaşılması hali” ile sınırlı olarak uygulanabileceği gözetilmeden, sorguları yapılmayan sanıklar hakkında, delil takdiri yoluna gidilmek suretiyle yazılı biçimde hüküm kurulması” gerekçesiyle bozulduğu ve mahkemece bozma kararına uyulduğu halde sanıkların savunması alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,
2) 02.07.2012 tarihinde kabul edilip 28344 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesinin 1. ve 2. fıkrası hükümleri birlikte ele alınıp değerlendirildiğinde “yapılan değişiklikle amaçlananın bu kapsam dâhilindeki suçlar bakımından kurum zararının ödenmesi halinde, olayın sanık ya da sanıkları hakkında ceza verilmesine yer olmadığı karar verilerek işin esasına girilmesinin önlenmesi” olduğu değerlendirilip, katılan kurumun cezasız ve vergisiz gerçek zararı konusunda uzman bir bilirkişiye hesaplattırılarak, sanıklara “bilirkişinin hesapladığı kurum zararını gidermeleri durumunda 6352 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesi gereğince hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceğine” ilişkin ödenmesi gereken zarar miktarını açıkça içeren bir bildirimde bulunulduktan sonra yasal sürenin geçmesi nedeni ile sanıklara makul bir süre de tanınıp bu süre beklenilerek sonucuna göre hukuki durumlarının takdir ve tayininin gerekli olduğunun gözetilmeden Dairemizin bozma kararının tebliği ile yetinilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 13/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.