YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/2004
KARAR NO : 2015/5007
KARAR TARİHİ : 10.03.2015
Tebliğname No : 2 – 2014/169548
MAHKEMESİ : Küçükçekmece 4. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 12/03/2014
NUMARASI : 2014/22 (E) ve 2014/166 (K)
SUÇ : Hırsızlık
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Hakkındaki hükmün açıklanması geri bırakılan sanığın, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, 5271 sayılı CMK’nın 231/11. maddesi uyarınca, hakkındaki hüküm ilk şekliyle açıklanır. Açıklanan bu hükümdeki hukuka aykırılıklar, temyiz veya kanun yararına bozma yoluyla Yargıtay tarafından yapılacak inceleme sonucunda giderilir. Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işleyen veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yerine getirmeyen sanık hakkındaki açıklanması geri bırakılan hükümde prensip olarak mahkemece bir değişiklik yapma imkânı bulunmamaktadır. Hakkındaki hükmün açıklanması geri bırakılan ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yerine getiremeyen sanık bakımından ise, yerine getiremeyiş sebebi başta olmak üzere, durumu değerlendirilip cezanın bir kısmının infaz edilmemesine, hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine ilişkin yeni bir hüküm kurulabilir. Somut olayda, sanık hakkında açıklanması geri bırakılan hükmün kısa kararında 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b ve 143. maddeleri gereğince hırsızlık suçundan 2 yıl 8 ay hapis cezasına hükmedilmesine rağmen gerekçeli kararın hüküm fıkrasında 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan 1 yıl hapis ve 343 YTL adli para cezasına hükmedildiği, gerekçeli kararın hüküm fıkrasına başka bir dosyanın hüküm fıkrasının kopyalandığı anlaşılmakla; açıklanması geri bırakılan kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılması maddi hata kabul edilerek bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
5237 sayılı TCK’nın 7/2 ve 5252 sayılı Kanun’un 9/3. maddesi uyarınca sanık yararına olan hükmün önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkacak sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağı gözetilip, 5237 sayılı TCK’nın 141 ve 142. maddelerinde tanımlanan hırsızlık suçu ile 765 sayılı TCK’nın 493/1. maddesinde yer alan suçun ögelerinin farklı olduğu, dosya içeriğine, yakınanın aşamalardaki anlatımlarına, savunmaya, olay ve yakalama tutanağına göre sanık C.. Ö..’ün geceden sayılan zaman diliminde yakınana ait evine açık pencereden şahsi çeviklik ve beceri ile girerek suç tarihi itibari ile pek hafif değerdeki cep telefonu, çanta ve parayı çalmak biçimindeki eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b, 143. maddelerinde belirtilen hırsızlık suçu yanında, 5237 sayılı TCK’nın 116/1-4. maddesindeki gece vakti konut dokunulmazlığını bozma suçunu da oluşturduğu, 765 sayılı TCK’nın 493/1 ve 522 (pek hafif) maddeleri ile 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b, 143 ve 116/1-4. maddeleri uyarınca verilmesi gereken cezalar ayrı ayrı tespit edilip, sonuç cezaların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle lehe yasanın belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 10/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.