Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2015/16771 E. 2015/20413 K. 11.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/16771
KARAR NO : 2015/20413
KARAR TARİHİ : 11.11.2015

Nitelikli hırsızlık, mala zarar verme ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından suça sürüklenen çocuklar . ve . haklarında yapılan yargılama sonucunda; ..’in 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu7nun 151/1, 31/3 ve 52/2. (ikişer kez) maddeleri gereğince iki defa 1.600,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, ve .’ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-b (iki kez), 151/1 (iki kez), 116/1 (iki kez), 31/3 (altı kez) ve 52/2. (iki kez) maddeleri gereğince iki defa 2 yıl 8 ay hapis, iki defa 1.600,00 Türk lirası adlî para cezası ve iki defa 1 yıl hapis cezaları ile cezalandırılmalarına dair BAKIRKÖY 6. Çocuk Mahkemesinin 10/03/2009 tarihli ve 2008/389 esas, 2009/97 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 01.09.2015 gün ve 2015/17810 – 57543 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07.10.2015. gün ve 2015/310534 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuk yönünden hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından verilen cezaların temyiz edilmesi üzerine, suça sürüklenen çocuğun beraat etmesi gerektiğine dair Yargıtay 13. Ceza Dairesince verilen 28/05/2013 tarihli ve 2012/7109 esas, 2013/16008 karar sayılı ilâmda da belirtildiği üzere, suça sürüklenen çocuk ..’in müştekilerin evinden hırsızlık olayında, meydana gelen mala zarar verme suçunu işlediğine dair hiçbir delil bulunmadığı, yine .. ile aynı durumda olan suça sürüklenen çocuklar . ve ..’ın da kendilerine yüklenen suçları işlediklerine dair diğer suça sürüklenen çocuk m soruşturma aşamasındaki ifadesinden başka bir delil, parmak izi ve benzeri bulgu elde edilemediği, olay yerinde parmak izi bulunup suçu kabul eden ın diğer çocukları suçlayan ifadesinden mahkemede vazgeçmiş olduğu, buna göre dışındaki suça sürüklenen çocuklar , ve ..’ın yüklenen suçları işlediklerine dair hükümlülüklerine yeterli, hukuka uygun, kuşkudan uzak, kesin, yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, beraatleri yerine yazılı şekilde hükümlülüklerine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 Sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinde düzenlenen kanun yararına bozma, kesinleşmiş kararlara karşı başvurulan olağanüstü bir yasa yolu olup, bu yolla kanunların aynı şekilde uygulanması, Yargıtay denetiminden geçmeksizin kesinleşen kararlardaki hukuka aykırılıkların giderilmesinin sağlanması amaçlanmaktadır.
Kanun yararına bozmanın konusu hukuka aykırılıkların giderilmesi olunca, ayrıntıları 26.10.1932 gün ve 29/12 sayılı içtihadı birleştirme kararında açıklandığı üzere, yasaya aykırılık halleri uygulamadaki yanlışlıklar ile esasa etkili usul hatalarından ibarettir.
Olayla ilgili tüm kanıtlar toplanıp değerlendirildikten sonra verilen kararlarla ilgili olarak, kanıtların takdir ve değerlendirilmesinde yanılgıya düşüldüğünden söz edilerek kanun yararına bozma yasa yoluna başvurma olanağı bulunmadığından, (BAKIRKÖY) 6.Çocuk Mahkemesinin 10.03.2009 gün ve 2008/389, 2009/97 sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 11.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.