Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2015/16763 E. 2015/20564 K. 12.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/16763
KARAR NO : 2015/20564
KARAR TARİHİ : 12.11.2015

Tebliğname No : KYB – 2015/307095

Hırsızlığa teşebbüs suçundan sanık T.. U..’ın, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 491/ilk, 62, 522, 59/2.ve 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddeleri uyarınca 16 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına aynı Kanun’un 231/8. maddesi gereğince 5 yıl süre ile denetime tabi tutulmasına dair Kemer Asliye Ceza Mahkemesinin 07/10/2008 tarihli ve 2006/546 esas, 2008/947 sayılı kararı sonrasında,denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işlediğinden bahisle ihbarda bulunulması üzerine, sanık hakkında hükmün açıklanmasına, sanığın 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 49l/ilk, 62, 522, 59/2.ve 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddeleri uyarınca 16 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Kemer 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/02/2015 tarihli ve 2014/806 esas, 2015/70 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 01.09.2015 gün ve 2015/17855-57607 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21.09.2015 gün ve 2015/307095 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamında bulunan adli sicil kaydına göre, suç tarihinden önce hapis cezasına mahkum edilmemiş bulunan sanık hakkında hükmolunan 16 gün hapis cezasının,suç tarihinde yürürlükte olan 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun’un 4/2. maddesinde yeralan “Suç tarihinden önce, para cezasına veya tedbire çevrilmiş olsa dahi, hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkum edilmemiş olanlar hakkında, hükmolunan otuz güne kadar (otuz gün dahil) hürriyeti bağlayıcı cezalarla, suç tarihinde 18 yaşını ikmal etmemiş olanların mahkum edildikleri kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezalar yukarıki bentlerde yazılı ceza veya tedbirlerden birine çevrilir.” şeklindeki düzenleme karşısında aynı Kanun’un 4/1. maddesinde yer alan seçenek yaptırımlara çevrilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar tesisinde isabet görülmediğinden 5271 Sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
5271 Sayılı Kanun’un 231. maddesinin 8. fıkrasında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde, denetim süresi içinde dava zamanaşımının duracağı ve maddenin 11. fıkrasında, denetim süresi içinde kasten yeni suç işlenmesi halinde mahkemece hükmün açıklanacağı düzenlenmiş olup, duran zamanaşımının, denetim süresi içinde işlenen suçtan dolayı verilen hükümlülük kararının kesinleşmesi koşuluyla suçun işlendiği tarihte yeniden işlemeye başlayacağı kabul edilerek yapılan incelemede;
Sanık hakkında 07/10/2008 tarihli karar ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olup, hükmün 02/03/2009 tarihinde kesinleşmesinden sonra denetim süresi içerisinde 11/08/2013 tarihinde yeni suç işlendiği ve bu suçtan mahkumiyetinin kesinleştiği belirlenerek;
Sanığa atılı 765 sayılı TCK’nın 491/1 .maddesine uyan hırsızlık suçunun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Kanun’un 102/4 ve 104/2. maddelerinde belirtilen 7 yıl 6 aylık genel dava zamanaşımının suç tarihi olan 28/01/2003 tarihinden hüküm tarihine kadar geçmiş bulunması hususu da belirlenmiş olup, bu yönden de kanun yararına bozma isteminde bulunulup bulunulmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 12/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.