Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2015/16750 E. 2015/20556 K. 12.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/16750
KARAR NO : 2015/20556
KARAR TARİHİ : 12.11.2015

Tebliğname No : KYB – 2015/293117

Nitelikli hırsızlık suçundan sanık S.. B..’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-b, 143 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 13 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 53/1-a,b,d,e maddesinde belirtilen haklardan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, 53/1-c maddesindeki velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmak hakkından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına dair VİRANŞEHİR Asliye Ceza Mahkemesinin 01/12/2011 tarihli ve 2010/583 esas, 2011/430 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 10/08/2015 gün ve 2015-16355/52648 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 18/09/2015 gün ve 2015/293117 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 53/2. maddesinde yer alan “Kişi, işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamaz.” ve 3. fıkrasındaki ‘’Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz.” şeklindeki düzenlemeler karşısında, anılan maddenin 1-c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıvermeden sonra uygulanamayacağı, kendi alt soyu dışındaki kişiler bakımından vesayet ve kayyımlıkla ilgili hak yoksunluğu ile anılan maddenin 1. fıkrası a, b, d ve e bentlerinde yazılı hak yoksunluklarının ise cezanın infazının tamamlanmasına kadar devam edeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
5237 sayılı TCK’nın 53/1-c maddesinde belirtilen “velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma” güvenlik tedbirinin, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri yönünden koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden, hırsızlık suçundan kurulan hükümde, kişiler yönünden ayrım yapılmaksızın, c bendinde öngörülen yoksunluğun koşullu salıvermeye kadar uygulanmasına karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, (VİRANŞEHİR) Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen, 01/12/2011 gün ve 2010/583, 2011/430 sayılı kararın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (d) bendinin verdiği yetkiyle;sanığın, hırsızlık suçundan hapis cezasına mahkumiyetinin yasal sonucu olarak TCK’nın 53/1. maddesinin a,b,c,d,e bentlerinde sayılan haklardan, hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar (c) bendinde belirtilen velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca kendi alt soyu üzerindeki yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanmasına, hükmün diğer bölümlerinin aynen korunmasına, 12.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.